Devletler savaştan önce tedbirlerini alır. Onun için Büyük Padişah Kanuni “Sultan Süleyman, Hazır ol cenge, istiyorsan sulh-ü salâh” demiştir. Asıl olan barıştır. Barışın korunabilmesi için de sulh zamanında gerekli tedbirlerin alınması şarttır. Biz gerçekten büyük, asaletli bir milletiz. Devletimizde milletin teşkilatlanmış halidir. Sel ve yangın felaketlerinde, depremlerde devlet millet dayanışmasını görebiliyoruz. Bazı dokunuşlarla daha mükemmelini yakalayabileceğimize eminim. Örneğin; büyük devletiz diyoruz ama bir yangın söndürme uçağımız yok! THK’nın elindeki yangın söndürme uçakları yıllardır çözülemeyen bir problem. Muhalefet, iktidarı THK’nın elindeki uçakları kullanmamakla eleştirirken, iktidar bu açıkların işe yaramaz olduğunu iddia ediyor. Tarım ve Orman Bakanı da sanki her şey normalmiş gibi bakanlık envanterinde bir tane dahi yangın söndürme uçağının olmadığını ilan ediyor. İşte tam da burada sormadan edemiyorsunuz. Cumhurbaşkanımızın, bakanlarımızın birer makam uçağı varken neden Orman Bakanlığının bir tane yangın söndürme uçağı yok? Üstelik hemen her yaz orman yangınları olan bir ortamdayız. Yıllardır THK’nın elindeki uçaklar yenilebilmiş değil. Üstüne üstlük yeni modern uçaklarda satın alınmış değil. KARAKUŞ’UN FERYADI! T.H.K. eski Başkanlarından emekli Hava Korgenerali Sayın Erdoğan Karakuş’un hassasiyetle üzerinde durduğu konulara iktidarıyla, muhalefetiyle hepimiz dikkat kesilmeliyiz. Kendisi özetle şunları haykırıyor: “Helikopterler yangını artırır. Çam yangınlarında helikopterin pervanesinin sebeb olduğu rüzgar, yanan çam kozalaklarını uzaklara fırlatır ve bu nedenle oralarda da yangın başlar ve yangın söndürülemez. Bu işte küçük uçaklar etkilidir. Küçük uçaklar dağların, tepelerin arasına girip orada ateşin olduğu yere suyu vurur. Ben THK başkanıyken bir sezonda 176 orman yangını çıktı, hepsini de söndürdüğümüz için gündem bile olmadı. THK uçakları, Orman Bakanlığının yangın söndürme ihalesine katılamıyor. Sebep olarak da 5 BİN litre gösteriliyor. THK’nın elindeki uçaklar 4900 litrelik. Rus uçakları 10 Ton su atıyor ama vadilere giremiyor; bu nedenle yangınlar daha geç söndürülüyor. Üç Rus uçağının Türkiye’ye yangınlar sürecindeki maliyeti 203 milyon lira.” Büyük devletiz, büyük milletiz ama bir yangın söndürme uçağımız yoksa düşünüp tedbir almalıyız. Komşu ülkelerin Rusya, Ukrayna, Azerbaycan, İran’dan bu senelik kiralamayla sorunu çözdük diyemeyiz. Her birine dünya kadar kira vereceğimize kendi küçük kıvrak uçaklarımızı alsak ya da yapsak kısa sürede de uzun vadede de kârlı çıkan biz oluruz. Bu konu savsaklanacak bir konu değildir. Önümüzdeki yazlar için şimdiden gerekli tedbirleri almak gerek. Aksi takdirde komşu ülkelerin bize lazım deyip uçak vermeyebileceğini düşünmemiz lazım. Atalarımız ne kadar güzel söylemişler: Güvenme dayına, al emeği yanına. Kaynak: Bayrak Dergisi, Panorama 1329.