TARİHİ EVLERİMİZ HAK ETTİĞİ İLGİYİ GÖRMEDİ
Eskişehir’in tarihi Odunpazarı evlerini bilmeyeniniz yoktur sanırım. Bende pandemiden hemen önce bu evleri görme fırsatım olmuştu. Ancak o evlerin birçoğu tarihi evden ziyade tarihe uyarlanmış evler. Yani sonradan tarihi dokuya uygun olarak inşa edilmiş. Halbuki bizim kalen etrafında bulunan tarihi evlerin tamamı gerçek tarihi ev ve konak olma özelliğini taşıyor. Dönemin Valisi Muzaffer Dilek tarafından restorasyonuna başlanan evler günümüze kadar restore edilmiş, ve muhteşem görüntüsüyle tam olarak tarihe ışık tutan evler. Ama her nedense biz bu evleri turizme yeteri kadar kazandıramadık. Bilmiyorum tanıtımını yapamadık yoksa gözden kaçırdığımız bir şey mi var ama istenilen ilgiyi görmedi evlerimiz. Eskişehir’in Odunpazarı evlerine yerli yabancı turist akını yaşanırken, bizim evlerimiz o kadar ilgi görmedi maalesef. Bizim onca 5 yıldızlı otellerimizin yanında bu evlerinde hak ettiği konuma gelmesi gerekir.
KADIN KÜLTÜR EVLERİ TIKLIM TIKLIM
Geçtiğimiz günlerde Valimiz Gökmen Çiçek gazetemizi ziyaret etmişti. Kendisiyle bir çok konuda görüş alışverişinde bulunduk ama en çok Valimizin üzerinde durduğu konulardan biri Kadın Kültür Evleri oldu. Evet bazı ilçelerimizde kadınlar neredeyse evinden çıkamıyor ve kültürel etkinliklerden yoksun kalıyor. Kent merkezinde birçok alanda kültürel etkinlik ve faaliyetlere ulaşmak her ne kadarda ulaşmak kolay olsa da ilçelerimizin nüfusunun azlığı nedeniyle ilçe kadınlarımızın da böylesi evlere ihtiyacı vardı. Bu noktada göreve gelir gelmez kadın kültür evleri için kolları sıvayan Vali Gökmen Çiçek’i tebrik ediyoruz. Bugün faaliyete geçen Kadın Kültür Evleri pandemi olmasına rağmen tıklım tıklım dolu.
AFYON KAYMAĞI YEDİĞİNİZDEN EMİN MİSİNİZ?
Afyon kaymağı denilince akla manda, manda denilince Afyon kaymağı akla gelir. Bu tarih boyunca böyle olmuştur. Ama son zamanlarda bazı krema kaymaklarının gölgesinde kalan Afyon kaymağına hem üretim hem de tüketim noktasında yeteri kadar ilgi kalmadı. Bir yandan manda sayımız git gide azalırken bir yandan Afyonlular bile yedikleri krema kaymaklarını Afyon kaymağı zannediyor. Geçenlerde Küçükçobanlı mahallesindeydim. Burada yaklaşık 2 bin manda var. Zaten Afyonun mandalarının yüzde 90’ı burada. Yani 2 bin la 3 bin manda var yok afyonda. Afyon kaymağına tat veren manda sütü üretimi de bu yüzden oldukça düşük. Gerçekten gidin Küçükçobanlı köyüne ve manda kaymağının tadına bakın… O zaman yediğinizin kaymak olmadığını anlayacaksınız. Üreticiler diyor ki biz Afyon’un simgesi Afyon kaymağını yaşatırız yaşatmasına ama siyasilerden krema kaymağıyla ilgili bir yasa bekliyoruz. Ambalajlara krema kaymağı yazsınlar yeter. Bizde bunu yazımızda aynen aktarıyoruz. Umarız geçmiş dönemlerde yapılan hatalar tekrarlanmaz da kaymağımız hak ettiği yeri tekrar alır.
ZABITANIN BAŞINA DİLENCİ SORUNUNU ÇÖZECEK ADAM GELDİ
Dilencilerle ilgili ilimizin geçiş güzergahında olmasından mıdır nedir sayıları bir hayli artmış durumda. Küçücük çocuklar sokakta yaz kış demeden, yağmur çamur demeden dileniyor yada dilendiriliyor. Şimdi insanlar bu noktada kararsız vermeli mi yoksa vermemeli mi? Verse alışkanlık yapıp dilenmeye teşvik ediyor, vermese vicdansız olmakla karşı karşıya kalıyor. Bu noktada sorunun kökten çözülmesi gerekiyor. Bu noktada en büyük görev zabıtaya düşüyor. Belediye Başkanı Mehmet Zeybek’te bunu görmüş olmalı ki yeni Zabıta Müdürü atadı. Yeni Zabıta Müdür tam anlamıyla belediye halk ilişkisini çok iyi bilen, toplumun sıkıntılarını tam olarak analiz edip çözüm yolu üretebilen bir şahsiyet. Şimdi bunu nereden biliyorsun derseniz; yani Zabıta Müdürü Taner Çelik, daha önce uzun yıllar Afyonkarahisar Belediye’nde Özel Kalem Müdürlüğü yapmış ve herkesçe sevilen ve sayılan birisi. Özel Kalem Müdürlüğü görevi süresince hep takdir toplamış her gelen Belediye Başkanı tarafından başarılı çalışmaları nedeniyle görevine hiç dokunulmamış bir müdürdü. Bundan 11 yıl incesine kadar. Şimdi ise yeniden Zabıta Müdürlüğü gibi önemli bir görev tevdi edilmesi bana göre isabetli olmuş. Bana göre dilenci sorununu çözecek bir isim Taner Çelik…