Frig Vadisiyle ilgili son 10 yılda birçok proje üretildi ve bölge gerçekten adından söz edilir bir turizm bölgesi haline geldi. Aslında vadiyle ilgili her gelen vali üzerine bir şeyler katarak bölgenin tanıtılması için elini taşın altına koydu. Ancak Ayazin’in bölgenin merkezi yapma fikri ile Vali Gökmen Çiçek bana göre iyi bir çıkış yaptı. Gerçekten Frig Vadisi Ayazin’den başlar… Bir zamanlar tarihi mağaralara hayvanların katıldığı bir Ayazin’den bugün Kapadokya’ya bir Ayazin’i görmek mutluluk verici. Ancak Ayazin’in bir diğer özelliği de tarihte ilk tuvaletin bu bölgede icat ediliyor olması. Tarihte mağaraya yapılmış bir tuvalet var var olmasına ama Frigyalıların binlerce yıl önce düşündüğünü biz düşünememişiz… Bunu da Vali Gökmen çiçek çok iyi tespit etmiş. Geçtiğimiz gün sohbet esnasında “Frig vadisine en büyük hizmet tuvalet yapmak” deyince Vali Gökmen Çiçek, belki bazılarına komik gelmiş olabilir ama gerçekten de öyle. Düşünün bir tuvalet ihtiyacı dahi giderilemeyen bir yere Japonların geldiğini. Adamlara köy kahvesini mi göstereceğiz tuvalet yapmaları için… Evet bence de en büyük hizmet tuvalet yapmak değil tuvalet inşa etmek olacak Frig Vadisine.
KORONA MAĞDURLARI
Korna virüs çevremizde pek çok şeyi değiştirdi, buna şüphe yok. Ancak şimdi değişiklikleri düşünecek bir durumda da değiliz. Her an korkusunu ensemizde hissettiğimiz virüs, çevremizdekileri teker teker yakalıyor. En son Kocatepe Gazetesi İmtiyaz Sahibi Basın Yayın Dernek Başkanı Sezer Küçükkurt, Koronavirüse yakalanmıştı. Çok şükür sağlıklı beslenen ve kronik bir rahatsızlığı bulunmayan Sezer Başkan, karantina sürecini evinde geçiriyor. Bunun yanında Koronavirüsü bu kadarda rahat geçiremeyen bir meslektaşımız var. Satılmış Akkaş, Belediye basın biriminde neredeyse virüse yakalanan hiç kimsenin kalmaması sonucu Cuma günü nefes darlığı şikayetiyle hastaneye başvurdu. Burada yapılan tetkiklerde virüsün ciğerlerine kadar sirayet ettiği tespit edildi. Böylece apar topar Covit servisine alının meslektaşımız, burada ara ara solunum cihazına bağlı olarak tedavi sürecini geçiriyor. Dileriz en kısa zamanda sağlığına kavuşur ve aramıza döner. Demek istediğimiz tüm dünyayı kasıp kavuran bu salgın hastalık en çok kronik rahatsızlığı olanları etkiliyor. Bu yüzden kurumların buna acile bir çözüm bulması ve kronik rahatsızlığı olanların çalışma ortamını ya iyileştirmesi yada belli bir süre izin vermesi gerekiyor. Bir insanın birkaç ay işe gelmemesi hayatından daha değerli olmamalı…
VİRÜS NEDENİYLE CAN ÇEKİŞİYORLAR
Şimdi Koronavirüsten bahsetmişken, Koronavirüsten dolaylı olarak etkilenenlerden de bahsetmek isteriz. Normalleşme süreciyle birlikte biliyorsunuz yaz aylarında düğünlerde bir serbestlik oluşmuştu. Bu serbestlikle birlikte vur patlasın çal oynasın herkes düğün yapmaya koyuldu. Bununla birlikte de virüs aniden tavan yapmıştı ve alının kararla düğünler sadece 1 saate indirilmişti. Durum böyle olunca düğüncülük sektörünü etkileyen meslek kolları birçok kez tepkilerini deli getirdiler ancak bir sonuç alınamadı. Geçtiğimiz gün Bedesten çarşısının oraya da bir bakayım dedim. Zira Bedesten bizim düğüncülük sektörünün kalbi neredeyse. Düğün yapacak aileler köylüsünden kentlisine günler öncesinden orada tüm alışverişini tamamlar ve çarşıda belli bir düğün ticareti döner. Ancak Şimdiler Bedesten değimi yerindeyse sinek avlıyor. Ve buradaki esnaf her ne kadarda hastanede olmasa da virüs nedeniyle can çekişiyor. Çoğu esnaf hiç siftah yapamadan dükkanını kapatıyor. Tabi ki ölümüne düğün yapılsın istemiyoruz, düğünlerin durdurulması ve kısıtlanması son derece yerinde bir karar ancak küçük esnafa da acil bir çözüm bulunmalı. Bu virüs inanan bitecek kesin ve kati suretle bitecek, ancak virüs biterken beraberinde sadece hayatını kaybedenleri değil evine ekmek götüren küçük esnafları da götürecek.
AFYON’DA OLUK OLUK KAN VERİLİYOR
“Bir insanı kurtaran tüm insanlığı kurtarmış gibidir” hadis-i şerifinden hareketle Afyon’da adeta oluk oluk kan veriliyor. Yani oluk oluk kan veriliyor derken tabi ki mizahi anlamda söylüyoruz. Değilse Afyon insanı kan dökmeyi çoktan bıraktı… Türk Kızılayı Afyon’da son dönemlerde etkinliği bir hayli arttırdı ve neredeyse bir merkez haline geldi. Ancak Koronavirüs nedeniyle azalan kan stoklarına bir çare bulunması gerekiyordu. Bu çarede sivil toplum örgütleri, siyasi partiler ve resmi kurumlarla çözüm buldu. Şimdi Kızılay’a hemen hemen her gün bir kurum yada dernek tarafından toplu olarak kan bağışında bulunuluyor. Bir insanın kurtuluşuna vesile olmak gerçek manada yapılabilecek en büyük iyiliklerden bir tanesi. Yardımlaşma ve dayanışmaya ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde azalan kan stoklarına destek vermek bizlerinde yapmamız gereken en önemli vazifelerimizden birisi. Bu bana duyarlılık örneği gösteren tüm kurum ve sivil toplum örgütlerini tebrik ediyoruz.