Seçim tarihinin başlaması ile birlikte partilerde milletvekili aday adayları boy gösteriyor. Ülkemizde siyaset en kolay ve en hızlı sınıf atlama aracı olduğu için ilgi ve alâka yüksek olacaktır. Seçimlere az bir süre kaldığı için partilerin adayları belirlemek amacıyla ön seçime gitmeleri de zor görünüyor. Biraz da bu durun işlerine geliyor diyebiliriz. Bu nedenle parti genel merkezi onaylı vekil adaylarını listelerde göreceğiz. Maddi imkânları ve tanınmışlığı yüksek isimlerin tüm partilerde ilk sıraları alması bekleniyor. Yani siyasette de Vip uygulama devreye girecek gücü ağır basan aday koltuğunun ön sıralarına oturacak. Her seçimde olduğu gibi kadın ve genç adaylar arka sıralara göstermelik olarak yerleştirilecek. Bizde bu büyük demokrasi yarışını heyecanla oylayacağız. Bu durum bana göre tam bir siyasal tiyatro. Milletvekilleri tepeden geldiği sürece yine sadece geldikleri tepeye hizmet ederler. Genel merkez odaları Vip vekil seçmekten kurtulmadıktan sonra kimse benim vekilim olamaz. Gücün, paranın, tanınmışlığın getirdiği vekillik millete yaramaz. Mebus hür olmalı ve hiçbir tesir altında kalmamalıdır. Genel merkezinden önce millete karşı kendisini sorumlu hissetmelidir. Yeni yönetim sistemimizde milletvekilliği iyice pasif ve yetkisiz bir konuma düştü. En azından eskiden milletin hakları için genel başkanıyla bile mücadele eden vekiller vardı. Hatay milletvekili rahmetli Nurettin Tokdemir’den duymuş ve dinlemiştim. Doğru Yol Partisi milletvekili Ethem Kelekçi ekonominin iyi olduğuna dair grup toplantısında sayılar ve veriler paylaşan Başbakan Tansu Çiller’e karşı; “ Sayın Genel Başkanım, halk bu istatistiklerden anlamaz, eline geçeni, cebine gireni bilir. Benim şehrime geleceksiniz pancar üreticisinin, köylünün ve çiftçinin vaziyetini görüp ona göre konuşacaksınız.” Mealinde bir konuşma yapar. Sadece halkın vekili yine halk için konuşur. Vip vekillerin ise gözü kulağı genel merkezde olur. Hâsılı Vip vekillik bitmeden Vip demokrasiye geçilemez.