İnsanı en çok yoran ve yıpratan husus başkalarının beğenisini kazanma isteğidir. Hayatını başkalarının bakışları ve düşünceleri üzerine tanzim edenler rahat bir hayat yaşamazlar. Birileri tarafından sürekli beğenilmek ve takdir edilmek arzusu insanı kendisi olmaktan çıkarır. Şöhret hırsı, makam sevgisi, başkalarına üstün gelmek ve onların nazarında iyi görünmek isteğini gösteren his ve tavırlar insanı değerlerinden uzaklaştırır. Başkalarının hürmeti ve saygı göstermesi ile gururlanan insanlar kendilerini diğer insanlardan daha üstün ve seçkin görürler. Bu nedenle her zaman kendilerine ilgi ve alaka gösterilmesini ve bu hususta hata yapılmamasını isterler. Beni alkışlayın, beni övün, beni methedin diyerek ilginin hiç kesilmemesi için uğraşırlar. Bu tarz insanları böyle bir gurur ve kibre sevk eden ise yine bizlerin hatalarıdır. Kimseye lâyık olduğundan fazlası verilmemelidir. Şımartılmasına katkı sunduğumuz insanların şımarıklıkları dönüp dolaşıp kendimize dokunmaktadır. Herkes kendi aleminin sultanıdır. Hayatımız ve düşüncelerimiz başkalarının esaretinde değildir. İnsan cüz’i irade dediğimiz hür iradesini kullanabildiği ölçüde kaliteli insandır. Aklımız, kalbimiz ve ruhumuz üzerindeki baskıları atalım. Korku ve muhabbet duygumuzu artık dünyadan ve dünya insanlarından çevirelim. Kimsenin minnetini çekmeyelim. Onların minneti dağ başında olsun. Bizi yaratan Cenab-ı Hakka kul olalım ki yaratılmışlara kul olmaktan kurtulalım.