Bir yerde iki adam dövüşürken, ikiside çok yorulup güçten düştüğü bir anda bir çocuk gelerek ikisini de dövebilir. Bu örnek bir çok meseleyi anlamak için bana yardımcı oluyor.
İşte, İslam memleketlerinin halini biraz buna benzetiyorum. İçeride, dâhilde kavga etmenin neticesi olarak her alanda zayıflayan İslam memleketleri dışarıdan küçük bir fitneyle kışkırtılıyor ve tamamen güçten düştükten sonra da yok edilmeye çalışılıyor. Lübnan bunun en açık örneklerinden birisi.
Sürekli içeride kavga ettirilen bir ülke en sonunda Beyrut Limanında ki patlamayla çöküşün eşiğine geliyor. Beyrut'taki BBC muhabiri Rami Ruhayem, ülkenin derin bir ekonomik krizden geçtiği ve koronavirüs salgının olduğu bir dönemde yaşanan felaket için “Patlama daha kötü bir zamanda olamazdı" diyerek durumu özetliyor.
Yani içeride kavga ettirilen halk, gücünü tamamen yitirmekte olduğu bir anda büyük bir patlamayla bir darbe daha yiyor. Kendi içinde dövüşmenin, çekişmenin, ayrışmanın bedelini canlarıyla ödemek zorunda kalıyorlar. Yani Lübnan’da halkın ne hukukunu ne de hayatını muhafaza edebileceği bir ortam kalmıyor. Bütün devlet nizamı bozuluyor, kurumları işlemez hale geliyor, her alanda yıkım hızlanıyor. Demek ki dâhilde kavga olmamalı, aynı vatan toprağı içerisinde kardeş kardeşi ile kavga etmemelidir. Çünkü siz dövüşüp gücünüzü kaybederken bir çocuk bile gelip sizi mağlup edebilir...