Zaman hatt-ı müstakim (doğru çizgi) üzerine haraket etmez. Bu nedenle hiçbir şeyin başı ve sonu birbirinden uzaklaşmaz.
Dünyanın dönüşü gibi bir daire içerisinde döner. Bazen yaz ve bahar bazen de kış ve fırtına gösterir. Bazen geceyi bazen de sabahı yaşarız. Ne devamlı kışın soğuna mahkum oluruz ne de sürekli gecenin karanlığına. Biliriz ki her kıştan sonra bir bahar ve her geceden sonra bir sabah vardır.
Şikayetçi olduğumuz hâller zamanı gelince ne kadar da kolay çözülmüştür.
Bitmez zannettiğimiz sorunlar bir zaman gelmiş sorun olmaktan bile çıkmıştır. Olması mümkün görünmeyen şeyler zamana göre nasıl sıradanlaşmıştır. Demek ki her şeyi hemen olsun diyerek istemek doğru değildir. Merdivenin basamaklarını atlayarak çıkmak isteyenlerin düştüğü görülmüştür. Bu nedenle sabırla ve özenle hareket etmek alışkanlık haline getirilmelidir. Ayrıca ümitsizliğe kapılmanın ne kadar yanlış olduğu tecrübelerle keşfedilmiştir.
Ümitsizliğin kalbine girmesine izin vermeyenlerin ne kadar büyük işler başardığı herkesin malumudur.