FETÖ elebaşı olan Gülen’in ölümünden sonra bu yapı içerisinde güç mücadeleleri olacaktır. Halkın paraları ile oluşturulan büyük sermayeyi kapmaya çalışanlar karşılıklı kavgalara tutuşacaktır. Yapılan taht kavgalarının ardından saltanatı ele geçirenler yapının tüm kademelerinde kontrolü sağlamaya çalışacaktır. Bu süreç aslında büyük pastadan pay kapma savaşından başka bir şey olmayacaktır. Ancak gerçek Nurcular ile FETÖ yapılanması karıştırılmamalıdır. Çünkü Risale-i Nur eserlerinde; “Nurcular cemiyet memiyet, hususan siyasi ve dünyevi ve menfi ve şahsi ve cemaati menfaat için teşekkül cemiyet ve komite değiller ve olamazlar.” Denilmektedir. Bu kitapları okuyanlar o eserde ne yazıyorsa ona uygun hareket ederler. Fakat FETÖ yapısı siyasi, dünyevi, menfi, şahsi ve cemaati menfaat için kurulmuş bir çıkar organizasyonudur. Siyasi görüş fark etmeksizin menfaat amacıyla her türlü siyasi yapıyla ilişki kurmuştur. Dünyevi makam ve mevkileri kazanarak güç elde etmek birinci hedeflerdendir. İstedikleri zaman menfi harekete girişerek asayişi bozmuşlardır. Tek bir şahsa bağlı olup sadece o şahsın emir ve talimatı doğrultusunda hareket ederler. Yapının içerisinde bulunanlar cemaati menfaat elde etmek ve bu sayede bürokraside yükselmek amacıyla buraya dâhil olmuşlardır. Bu nedenle FETÖ yapısı kendisine has özellikleri ile değerlendirilmesi gereken menfi bir harekettir. Nurcular ise kesinlikle devleti ele geçirmek gibi bir hedefi olmayan, müspet iman hizmeti ile vazifeli sadece meşveretle hareket eden dindar insanlardır.