Afyonkarahisar Milletvekillerimizden Sayın Gaffar Yakın, 6 Kasım 2002 yılı erken genel seçimi öncesi Türkiye Büyük Millet Meclisinde ülkemiz genel siyaseti ve devlet idaresi konusunda çok önemli bir konuşma yapar. Türkiye’de siyasetin dibe vurduğunu, siyasetin hizmet yerine çıkar ve menfaate dönüştüğünü söyler. Bu nedenle asıl çareyi siyaset başta olmak üzere bütün kurumları istikrar ve düzene kavuşturacak güçlü bir sistem inşasında görür. Böyle bir sistem olmadığı sürece esaslı ve devamlı değişiklikler mümkün olmayacaktır. Günü kurtaran fakat gelecekte daha büyük sorun haline gelen geçici önlemlere bel bağlanmamalıdır. Şahıs üzerine işleyen bir düzen elbette daha çok hata ve sorun üretecektir. “Türkiye, kişilere bağlı bir sistemden müesseselere bağlı bir sisteme geçmek zorundadır. Türkiye'de iyi bir lider geldiğinde Türkiye'nin hamle yapması, kötü bir idareci geldiğinde gerilemesi durumundan kurtarmak, Türkiye için bir zarurettir. Türkiye'de artık sistemin işlediği, müesseselerin işlediği, en kötü insanların dahi gelmiş olsa kimsenin Türkiye'nin ilerlemesini durduramayacağı bir yapılandırmaya kavuşturmak zorundayız.” (TBMM Tutanakları-08.08.2002) Avrupa Birliği konusunda çok önemli bilgi birikimi olan ve Avrupa Birliği’ne katılımı destekleyen Gaffar Yakın, ülkemizin de Avrupa Devletleri gibi bir sistem üzerine yönetilmesini söylemektedir. Böyle bir sistemin işlediği ülkelerde siyasi krizler çok az etki yapmaktadır. Sistemin işlerliği ortaya çıkan boşluğu hemen doldurmakta ve büyük aksaklıklara meydan vermemektedir. Şahıs üzerine kurgulanmış yapılar ise her türlü etkiden nasibini almakta ve kolayca sarsıla bilmektedir. Bu nedenle kuvvet kanunda olmalı şahıslar elinde toplanmamalıdır. Şahısların iradesi çevrilebilir ama sistemin ortak iradesi istenilen yöne çevrilemez. Bir istikameti ve hedefi vardır. Ortak iradenin ürettiği sistem sağlam ve kopmaz bir halat gibidir. Şahıs iradesi ise ince bir tel gibi her tarafa çevrilebilir.