Demokrasinin temel ilkelerinin tam manasıyla tatbik edilmiyor olması insanların demokrasi hakkında olumsuz düşünmelerine sebep oluyor. Demokrasinin sadece seçimden ibaret bir sistem olduğu, demokraside halkın kazancının sadece seçmek olduğu algısı yaygınlaşıyor.
Halbuki demokrasi bundan çok daha fazla insanların hayatına doğrudan katkı sağlayan bir yönetim biçimidir. İdare edicileri belirlemekten ziyade beraber yönetmek ve beraber karar vermeyi sağlayan bir organizasyondur. Demokrasi sadece halkın idare edilmesi yetkisini vermez, verilen yetkinin nasıl kullanıldığını denetler, yetki sahiplerine hesap verebilmeyi öğretir. Demokrasi prensipleri ne kadar uygulanırsa o kadar demokratik bir ülke olunacaktır.
Demokrasi ilkelerinin ülkemizde yerleşmesine öncülük eden, Cumhuriyetimizi demokrasisiz bırakmayan Demokrat Parti’nin Şehit Başvekili Adnan Menderes, demokrasiyi ne güzel tarif etmiştir. “Demokratik idarenin en sağlam teminatını kalplerde ve vicdanlarda ona karşı duyulan hürmet ve hasret hislerinde aramak icap eder. Aynı zamanda demokrasinin her şeyden evvel bir zihniyet, bir yaşayış ve tefekkür tarzı olduğunu unutamayız; o halde demokratik idarenin kuruluşunda, meselenin mânevî cephesi, yani zihniyet inkılâbını tahakkuk ettirmek hususu her tedbirin başında gelir. Mânevî cephesinden demokrasi, bir terbiye, nezaket ve müsamaha rejimidir denilebilir. Şereflere, haysiyetlere, insanlık vakarına karşılıklı hürmet göstermek demokratik zihniyetin esasını teşkil eder.” (24.05.1954 T. B. M. M Zabıt Ceridesi) Diyen Menderes, demokrasiyi sadece maddi yönüyle değil manevi cephesi ilede değerlendirir. Menderes, tek parti yönetimin hasret bıraktığı demokrasiyi vatandaşlarına böyle tarif eder ve ona sahip çıkmaya davet eder.