Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde milletimiz adına konuşulan, tartışılan ve müzakere edilen her şey demokrasimize katkı sunuyor. Demokrasilerde fikirlerin uyuşmasına giden yol önce fikirlerin karşı karşıya gelmesi ile başlar. Fikirler ayrı noktalardan karşı karşıya gelmeli ki ortak bir noktada birleşme şansı olsun. Yoksa hiç karşı karşıya gelmemiş fikirler birbirini tanımaz, birbirini bilmez ve birbirine bir katkı sunamaz. Birçok zıt fikirlerden ne çıkar düşüncesi yanlış bir kanaattir. Zıt fikirlerden ortaya çıkan neticeler kaliteli sonuçlardır. Bir konuda araştırma komisyonu kurulmasına ilişkin böyle bir komisyonun kurulmasına karşı olmadığını belirten Milletvekillerimizden Ali Özkaya meclis genel kurulunda şöyle demiştir; “Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; işin özü, elbette ki muhalefet her konuyla ilgili araştırma önergesi verecek, konuşacak, konuşma için gerekçe sağlayacak; buna bir itirazımız yok ama aynı konuyu bir kere daha, bir kere daha, biri bitmeden diğerini söylemek doğru değil. Benim eleştirdiğim bu.” (12.04.2016) Sayın Özkaya, muhalefetin konuşmasının ve konuşulacak konular ortaya koymasının gayet doğal bir vaziyet olduğunu ifade etmektedir. Önemli olan tekrara düşmek sebebiyle daha başka konuları ihmal etmemektir. Konuşan muhalefet dikkatli ve çalışkan bir iktidar ortaya çıkarır. Muhalefet konuşursa iktidar kendi yaptıklarını anlatma ve gösterme imkânı bulur. Konuşmak doğrunun da yanlışında ortaya çıkmasını sağlayarak iki yönlü fayda verir. Bu durumun farkında olan Özkaya, muhalefetin konuşmasının önemine değinmekle birlikte çözümlenmiş ve sonuca ulaşılmış konularında tekrar edilmemesini istemektedir. Kısacası konuşan meclis konuşan Türkiye demektir.