Aile hekimliği herkesin ailesinin bir doktoru olacak söylemi ile mevcut hükümet tarafından başlatılan önemli bir projeydi. 2005 yılında Düzce ilimizde pilot uygulama olarak faaliyete geçen aile hekimliği 2010 yılına gelindiğinde ise tüm ülke geneline yayıldı. Hastanelerden uzak kırsal kesimdeki halkı çok mutlu eden aile hekimliği hâlâ vatandaşın öncelikli uğrak yeri. Ayrıca hastanelerin yükünü azaltarak sağlık hizmetinde birinci kapı vazifesini görüyor. Vatandaş memnun fakat aile hekimleri huzursuz ve tedirgin. Bu endişenin sebebi ise yeni çıkan yönetmelik. İş güvencesi tehlikede olan hiçbir çalışan verimli ve istekli olamaz. Şimdi konunun detaylarına gelelim. Aile hekimliği sistemine geçildiğinden beri hekimlere bu vazife için ayrıca bir kadro tahsis edilmedi. Hekimler asıl kadrolarını görev yerinde bırakıp Sağlık Bakanlığı’nın İl Valiliklerine verdiği yetki doğrultusunda Valilik ve Hekim olarak karşılıklı 2(iki) yıllık sözleşme imzalayarak görev yaptılar. Bu durum böyle devam ederken gel gelelim sözleşme yapma yetkisi 30/06/2021 Tarihide Resmi Gazetede yayınlanan Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği ile Valiliklerden alınıp İl Sağlık Müdürlüklerine verildi. Yani bir nevi doğrudan siyasetin eline bırakıldı. Aile hekimi kendi sözleşmesinin imzalanması için siyasetten destek arayıp olur almaya çalışacak. Ayrıca yönetmelikle getirilen Aile Hekimliği Uygulamasında Uygulanacak İhtar Puan Cetveli tamamen bir kontrol aracı. İhtar puan cetvelinde yer alan: “Kamu görevleri hakkında izinsiz olarak basına, haber ajanslarına, radyo ve televizyon kurumlarına veya sosyal medya araçlarıyla bilgi veya demeç vermek” acaba nasıl bir suçtur? Sosyal medyayı çok aktif kullanan bir Sağlık Bakanına sahip hükümet aile hekimlerine sosyal medyayı neden yasaklar? Diğer kamu görevlileri gibi aile hekimleri de bir suç işlerse devreye girecek olan bir yargı var. Bu puanlama sistemi kötü kullanmaya ve adaletsiz davranmaya yol açar. Kimin kime ne kadar puan vereceği kişilerin vicdanına bırakılamaz. Aile hekimliğini siyasete bağlamaktan vazgeçelim.
Elimize, kaleminize saglik...