Teknolojinin gelişmesi uzak ülkeleri yakın etmekte. Ulaşım ve iletişim de gelinen son gelişmeler sayesinde Dünya’nın bir ucunda olan biteni dakikalar içinde görsel olarak izleyebilmekte ve en fazla bir gün içinde de ulaşım sağlanabilmekte. Elbette bunun yararları yanında bazı olumsuzlukları da olmuyor değil. Bundan 200 yıl önce ki tarihte yaşamış olsaydık Çin den yayılan korona 19 virüsü hastalığını ne duyacak nede, bulaşma endişesi yaşayacaktık.
Çin'in Hubey eyaletine bağlı Wuhan kentinde hayvan pazarında Aralık ayında ortaya çıkan yeni tip korona virüsünün dünya genelinde bulaştığı kişi sayısı 180 bini geçti. Türkiye'de henüz 60kişiyi etkilediği açıklanan korona virüsü ile ilgili yeni önlemler alınmaya devam ediyor. Devletimiz ilk günlerden itibaren bu virüs salgınına karşı gerekli tedbirleri almaya, uyarılarda bulunmaya gayret gösterdi. Bulaşıcı hastalığa karşı alınması gereken 14 maddelik kurallara bakınca bunların salgının yaygınlaştığı zamanlarda değil, her zaman uyulması gereken temel kurallar. Özellikle biz Müslümanların daha çok dikkat etmesi gereken ve günlük hayatımızda uygulamamız gereken temizlik kuralları olduğu görülmekte.
Günlük ibadetlerini yapan mümin namaz vakitlerinde abdest alarak temizlik şartlarını yerine getirmiş hastalıklardan korunma için gereken önlemi de almış olmakta. Çevre temizliği, bireysel temizlik, yiyecek ve içecek temininde, tüketiminde dinimizin emirleri hassasiyetle uygulanması halinde birçok hastalık baştan önlenebilir.
Ülkeler arasında “tuvaletten çıkınca elini yıkama alışkanlığını” tespit etmek için yapılan bir araştırmada ülkemiz insanının %94 oranında elini yıkadığı tespit edilmiş. Bu güzel haslet daha da geliştirilmeli. Belediyelerimiz, okullarımız, camilerimiz genel temizlik konusunda daha çok gayret göstermeli. Yerlere tükürme, genizdeki ve burundaki pisliği yere atma konusunda halkımız uyarılmalı. Temizlik kurallarına uymayanlara belediye zabıtasınca caydırıcı tedbirler alınmalı.
Yüce Allah (C.C) bizleri yanlış davranışlardan uzak durmamız konusunda uyarmakta. "Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayınız." (Bakara Süresi 195) diye ikaz etmektedir. Korona virüsü ilk Çin de hayvan pazarında ortaya çıktığı düşünülürse sağlıksız ortamlardan uzak durmamız ve yiyeceklerimizin helal olması yanında temiz olmasına da dikkat etmemiz gerekli olduğu ortaya çıkmaktadır.
Bulaşıcı hastalıkların yayılmasını önlemek için karantina konusunda Allah Resulü; İbni Abbâs Radıyallahu an Hüma’dan rivayet edildiğine göre, "Bir yerde vebâ olduğunu işittiğinizde oraya girmeyiniz. Bir yerde vebâ ortaya çıkar, siz de orada bulunursanız, hastalıktan kaçarak oradan dışarı çıkmayınız" buyurmuştur. (Buhari, Tıp 30; Müslim, Selâm 98)
Hz.Aişe (ra): “Nebi-i (sav) bir şey yemek istediğinde ellerini mutlaka yıkardı” demiştir.
Bir gün Hz. Muhammed (as)a bir heyet gelir, içlerinde cüzamlı biri vardır. Nebi (as) diğerleriyle musafahalaşmış, sıra ona gelince: “Biz seninle biatlaştık sen artık geri dön!” demiştir. Onun elini tutmamıştır. (Müslim, Selam:126)
Genel kanaat virüslerin hasta kişinin öksürüğü veya hapşırığı sırasında ortaya çıkan damlacıklar aracılığıyla yayıldığı yönünde. Enfeksiyon açısından risk altında bulunan kişiler, hayvanlarla yakın temasta bulunanlar, hasta yakınları ve sağlık çalışanlarının Hijyen kurallarına uyması, hastalıktan korunma ve bulaştırmamak açısından önemli.
Öksürme veya hapşırma sırasında ağız ve burnun tek kullanımlık mendille kapatılması, mendil yoksa dirseğin iç kısmı kullanılması, ellerin sık sık su ve sabunla yıkanması, su ve sabun yoksa alkol içerikli el dezenfektanları kullanılması gerekmekte. Hayvanlarla temastan sonra ellerin yıkanması, hayvansal ürünlerin tüketilmeden önce iyi pişirilmesi ve kirli ellerle ağız, burun ve göze dokunulmaması gerekiyor.
Sağlık Bakanlığı, ateşi olanlar, öksürenler ve nefes alma güçlüğü çekenlere, hemen bir sağlık kuruluşuna giderek seyahat geçmişiyle ilgili bilgileri sağlık çalışanlarıyla paylaşmalarını öneriyor.
Bugünlerde geçecek. Panik yapmadan uyarılara dikkat edelim. Yüce Rabbim hepimizin korusun.
Hoşça kalın. Sağlıkla kalın