Allah insanoğluna hayatiyetini devam ettirebilmesi için üstün yetenek bahşetmiş. Yeryüzü, altı, üstü sema ve arasında yaşayan tüm varlıklar insanoğlunun emrine boyun eğdirilmiş. İnsanoğlu kendisine bahşedilen yetenekle; her türlü engeli aşmasını, kendisine yönelen saldırıları bertaraf etmesini, bütün olumsuzlukla rağmen hayatta kalmayı başarmış bir varlık.
Hz. Âdem evlatları günümüze kadar geçen uzun süreçte nice afetler, salgın hastalıklar, savaşlar görmüş-geçirmiş bunların hepsinin üstesinden gelmiş. Elbette bugün bizde başımıza gelen covit 19 illetinin üstesinden geleceğiz.
Her büyük afet bizlere yeni tecrübeler kazandırmakta yaşantımızda yeni yöntemler keşfetmemizi sağlamakta.
Karantina döneminde evde ne gibi gereksinimler veya fazlalıklar olduğunu tecrübe ediniyor ve tasarımlarını çiziyoruz. Kibrit kutusu gibi üst üste yığdığımız çok nadir kullandığımız bazı odaları olan lüks daire yerine küçük ama bahçeli bir ev olmasını nasıl özlemle arzu ettik. Bu döneminde alışkanlıklarımız değişti. Daha önce farkında olmadığımız veya uygulamakta tembellik ettiğimiz teknolojik kolaylıklar hayatımızın bir parçası oldu. Artık toplantılarımızı, işlerimizi, eğitim faaliyetlerini evimizden iletişim vasıtalarıyla takip edebiliyoruz. Yeni yeni el becerileri, eğlence türleri keşfediyoruz.
Görülen odur ki; bundan sonraki yaşantımızda çok ciddi manada değişiklikler bizi bekliyor. Mimariden, eğitime, sosyal yaşantımızdan, bireysel aktivitelerimize, sağlıktan, ekonomik faaliyetlerimize kadar tüm yaşam alanlarımızda ciddi yenilenme hızlı bir şekilde gerçekleşecek. Bazı meslekler nostaljik olarak yerlerini alırken yeni yeni mesleki alanlar gündemimize gelecek.
Endüstride 04-05,3D-4D baskı teknolojileri, yapay insan organları, sentetik biyoloji, XNA (bilinmeyen-değişken nükleik asit),dijital zırh, savaşan robot, devrimi hızlı bir şekilde gündemimize oturacak. Bu değişikliklere hazır olan toplumlar yeni yüzyılın efendileri olacak.
“Bu hedefleri yakalamak için yapmamız gereken bilgi üretimi sürecinin ön safına geçmektir. Bilim üretiminde dünya paydaştır ve üç kademe vardır: 1. Yeni bilgi ve teknoloji üretenler(ABD, İngiltere, Almanya, Japonya, Çin…) 2. İnovasyon yapanlar(Hindistan, Yeni Zellanda, Meksika, Güney Afrika, İspanya)ve 3. Üretim yapanlar (Türkiye, Dünya’nın geri kalanı). Sadece üretim yapmakla yetinenler, alt sınıftır; know-how(teknik bilgi) sahibi olmadığından en altta kalmaya da mahkûmdurlar. Onlar ya entegre olur sömürülür, ya tecrit olur ezilirler. Türkiye bulunduğu bu üçüncü kategoriden sıçrama yapmak zorundadır.”
“2008’de eğitim kalitesinde 77., 2019’da 104. olduğumuzu bilerek, yine de istiyoruz bunu. Kendi dilinde okuduğunu anlamada 72 ülke içinde 56. olanların yazacağı bilimsel bir destan elbette olmaz. .”( Dijital hayata beş kala. Dr. Osman ARSLAN)