İBADETLERDE VAKTİN ÖNEMİ
İbadet; “itaat etmek, boyun eğmek, kulluk etmek, tevazu göstermek, ilah edinmek” anlamına gelir. Allah’a ibadet; itaat etmenin ve saygı göstermenin en üst seviyesidir.
İbadetlerin hükmü de zamanı da Allah tarafından belirlenmiştir. “Şüphesiz namaz Müminlere vakitli olarak farz kılınmıştır” (Nisa (4): 103) namazın en önemli şartlarından biri vaktinde yerine getirilmesidir. Namazların kılınması ve vakitlerinin tayin edilmesi Kur’an-ı Kerim’de Hud (11): 114; el-İsra (17): 78; Rum (30):17-18; Kaf (50): 39-40; el-İnsan (76): 25-26 ayetlerle belirtilmiştir.
Allahuteala İbadet vakitlerinin tespitin de Doğa olaylarını (Güneş-Ay-Dünya hareketlerini) ölçü olarak koymuş. Oruç ve Hac İbadetleri Kamerî (Ay) takvimine göre belirlenir. "Ramazan hilâlini görünce oruç tutunuz. Şevval hilâlini görünce de oruca son veriniz. Ramazan’ın başlangıcı bulutlu bir güne rastlarsa, Şâban’ı otuza tamamlayınız." (Buhari, Savm 11) ilk asırlarda çıplak gözle yapılan Ay’ın görülmesi olayı günümüzde gözlem yapmaya gerek kalmadan daha önceden Astronomik birim hesaplamalarıyla çok sağlıklı bir şekilde belirlenebilmekte. Ramazan ayının başlama ve bitişi konusunda geleneksel usullere göre tespit etmeye çalışan ülkeler bazen farklı günlerde başlama ve bitiş yapmaktaysalar da genelde Astroloji bilimi esas alınmakta aynı günde Oruç’a başlanmakta ve bitirilmekte.
Gün içinde yerine getirilen namaz ibadetinde de (oruçtaki gibi imsak-iftar vakti) güneş ışıklarının Dünya ya yansıması ve özellikle kutup bölgelerinde gündüz-gece alametlerinin ortaya çıkması (hava değişikliği, hayvanların dinlenmeye çekilmesi vb.) esas alınır. İbadetle mükellef olan müminden ibadet vaktini bildirilen kıstaslara göre bizzat kendisi bulunduğu yere göre tespit etmesi ve karar vermesi istenir.” Fecrin olduğu tarafta,[3] ak çizgi kara çizgiden size göre tam seçilinceye kadar yiyin, için; sonra orucu geceye[4] kadar tamamlayın. “ (Bakara 2/187) [3] Fecr, gecenin sonuna doğru güneşten ufka ulaşan hafif kızıllıktır (Lisân). Bu kızıllığın başladığı, doğu ufkunda sönük yıldızların kaybolmasıyla anlaşılır. Bu vakitte tabiat uyanır, vücut ısımız artar, seher ve sahur vakti başlar. Buna astronomik tan (Astronomical Twilight) da denir. Teheccüd namazı bu vakitte veya bundan önce kılınır. Allah Teala şöyle demiştir: "Sahibinin kararını sabırla bekle; sen gözümüzün önündesin. (Yatağından) Kalktığın vakit, her şeyi güzel yaptığından dolayı Sahibine yönel. Gecenin bir bölümünde ve yıldızlar kaybolurken O'na ibadet et." (Tur 52/48-49) Karanlığa karışan kızıl ve beyaz ışıklar arttıkça, üstten aşağıya doğru bir kubbe görüntüsü oluşturur ve ufku boydan boya sarar. Güneş ufka -10 derece yaklaştığında ufuk çizgisi net olarak gözükmeye başlar. Denizciler yollarını daha çok bu saatte belirledikleri için ona rasat tanı (observation twilight) derler. Aydınlığın yayıldığını görenler, sabah namazı vaktinin girdiğini sandıkları için bu vakte fecr-i kazib = yalancı fecr de denir. Sonra ışıklar ayrışmaya başlar ve altta siyah kuşak, ortada kızıl kuşak, üstte de beyaz kuşak oluşur. Kızıl kuşak her yerde görülemeyeceği için, Bakara 187. âyette sadece siyah ve beyaz çizgilerden bahsedilmiştir. Bunlar, bu kuşakları ayıran ve çıplak gözle, net olarak gözüken iki ince çizgidir. Bu çizgilerin gözükmesiyle birlikte fecr-i sadık ve imsak vakti başlar. Bu sırada Güneş ufka 8,5 derece yaklaşmış olur."
[4] "Geceye kadar" yerine "Güneş batıncaya kadar" denseydi, kutup bölgesinde güneşsiz gündüzlerin veya beyaz gecelerin olduğu günlerde oruç tutmak imkânsız hale gelirdi.
https://www.kuranmeali.com/Aciklama.php?meal=abayindir&sureno=2&ayet=187
Sabah Namazı vakti doğu ufkunda şafağın belirmeye başlaması, tan yerinin ağarması (fecr) ile güneşin doğması arasında kılınır. Güneşin öğleyin tepe noktasına gelip batıya meyletmeye başlaması öğle Namazı, gölgelerin bir misli veya iki misli olması ikindi Namazı, güneşin batması Akşam Namazı, batı ufkunda birinci şafağının kaybolması akşamın bitişi ve yatsı Namazının başlamasını, batı ufkunun tamamen kararmasıyla da yatsı namazının vaktinin bitimine ölçü olarak verilmiştir. https://www.suleymaniyevakfi.org/elestiriler/yatsi-vakti.html (bir diğer görüşe göre sabah namazına kadar uzatılmıştır. Bu vakitte yatsı namazını kılmak caiz ise de mekruhtur.) öğle ile ikindi, akşamla yatsı kendi aralarında takdim tehir yapılarak birleştirme yapabilirler. Namaz ibadetinin kazaya (sonraya) bırakılması söz konusu olmadığı gibi vaktinden önce de kılınması uygun görülmemiştir. Bu ölçüler daha sonraki dönemlerde teknolojinin ve Astronomi biliminin gelişmesi ile matematiksel olarak hesap edilmiş, vakitler saat ve dakika olarak belirlenmiştir.
Teknolojinin getirdiği kolaylık bazı sorunları beraberin de getirmiştir. En büyük sorun imsak vaktinin belirlenmesinde çıkmıştır. Ramazan Oruç’u yılın bir Ay’ın da yerine getirilmekte, Namaz ise yılın her günü kılınmakta. Özellikle Sabah namazının başlaması ile yatsı namazının sonu farklı takvimlerde farklı vakitlerde olması kafa karışıklığına sebep olmakta.
Bunun sebebi hesaplamalar yapılırken Ayet ve Hadislerde belirlenen kıstaslara uyulmamasıdır.
“Bir kısım aydının batı hayranlığı namaz vakitleri konusunda da görülmektedir. Takvim konusunda kaynak kabul edilen Gazi Ahmet Muhtar Paşa (1839-1919), bilgilerini, fıkıh kitaplarında yazılı tanımlara uygun olarak yapacağı gözlemlere dayandırma yerine Avrupalıların yaptıkları rasatlara dayandırmıştır. Fecr-i kâzibin bir Zodyak ışını, yani burçlardan gelen bir ışın olduğunu belirtmiş, bu akşamleyin de görülebileceği için ayrıca şafak-ı kâzib diye bir terim icat etmiştir. Islah-ı Takvim adlı eserinde belirttiğine göre ekvator kuşağı dışında fecr-i kazib yalnız Eylül, Ekim, Kasım aylarında görülebilmektedir. Riyaz’ül Muhtar adlı eserinde ise (s.320) fecr-i kazib’in görülemeyeceğini belirtmekte ve Der Saadet’te yani İstanbul’da fecr-i kazibin görülemeyeceğini, burada görülen fecrin doğrudan doğruya fecr-i sadık olduğunu ayrıca ifade etmektedir. Paşa, bu açık ifadesine rağmen fecr-i kazib’in Zodyak ışınlarından (zıya-ı mıntaki) başka bir şey olmadığı hususunda şaşırtıcı bir ifade kullanmaktadır.
Islah-ı Takvim adlı eserinin 68. sayfasında şunlar vardır. (Sadeleştirerek veriyoruz) “Müslümanların fecr-i kazib dediği ışığın Zodyak ışığından başka bir şey olmadığını ilk defa Avrupalı bilim adamlarına haber veren, bugün İngiltere Dışişleri Bakanlığında Doğu dilleri baş tercümanlığında çalışan Redhouse adındaki kişi olup bu şahıs vaktiyle İngiliz Büyükelçiliğinde memur iken bir gün seher vaktinde müezzin ile beraber İstanbul Boğazı’nda bulunan Büyükdere Camii minaresine çıkarak gözlemlemiştir.” (Ahmet Muhtar Paşa Islah’ut Takvim, İstanbul, s. 62-71; Ahmet Muhtar Paşa, Riyazu’l-Muhtar, İstanbul, s. 320. Bu zatın adı geçen eserleri büyük yanlışlarla doludur). 30′ enleminden sonra görülmeyen Zodyak ışını nasıl oluyor da 41′ enleminde, rasat için hiç elverişli olmayan Büyük derede, caminin küçücük minaresinden görülüyor. Redhouse Müslüman olmadığına göre dini konularda onun görüşüne nasıl itibar edebiliriz?” https://www.suleymaniyevakfi.org/wp-content/uploads/suleymaniye-vakfi-logo-w-350.png
Müminler açısından dikkat edilmesi gereken husus hazırlanan namaz vakitleri çizelgelerinin Kur’an ve Hz Muhammet Efendimizin(A.S) açıkladığı gibi olup olmadığını bizzat gözlem yaparak tespit etmektir.
Örnek olarak İstanbul’da Süleymaniye Camii yanı.(Şehir ışıklarının görüntüye herhangi bir etkisi yok.) ve Afyonkarahisar sahipata mah. Çekilen fotoğraflara bakılabilir.
Seher vaktinin sonları, çizgiler henüz net değil. Fecr-i sâdık; beyaz, kızıl ve siyah çizgiler netleşmiş
Ayet ve Hadislerde bildirilen şartlara uygun olan (Yukarıda ki örnek görsellerde oluşan hava aydınlanması) vakti belirlemek gerekir. Bunun için yapılması gereken imsak vakti olarak belirtilen saatte güneşin doğduğu yönde Ayet ve Hadislere göre ufukta yatay beyazlık, ortada kızıllık ve onun altında siyahlık (yeryüzü) oluşup oluşmadığını gözlemlemek. Hangi takvimde bahsedilen doğa olayı gerçekleşiyorsa o takvim esas alınmalı.
Allah’ım ibadetlerimizi kabul eyle. Hatalarımızdan dolayı bizleri affeyle.
Hoşça kalın, sağlıcakla kalın
NOT= Ülkemizde kullanılmakta olan üç adet farklı namaz vakit çizelgesi var.
- Osmanlı son yıllarında hazırlanan namaz vakit çizelgesi (1916) https://fazilettakvimi.com/ ,https://www.turktakvim.com
- Diyanetin yayınladığı namaz vakit çizelgesi https://namazvakitleri.diyanet.gov.tr
- Süleymaniye Vakfı namaz vakit çizelgesi https://www.suleymaniyetakvimi.com/