GÜVEN BUNALIMI
Güven kelimesi sözlüklerdeKorku, çekinme ve kuşku duymadan inanma ve bağlanma duygusu, itimat: anlamına geldiği belirtilir.
Her canlı korku, endişe, kuşku duymadan yaşama,bir birlerine inanma, itimat etme ve bağlanma arzusundadır.
Birçoğumuz farkında bile olmadan ayaklarımızın altında ezilen karınca, sokak kenar ve köşelerinde ürkek bakışlarla yiyecek içecek arayan kedi, köpekvs tüm canlı hayatiyetini devam edebilmek için güvenli ortam ister. .
Ailede bireyler arasında ki güven sarsıldığında yaşadığımız ev şatafatlı, akıllı sistemle yapılmış villa olsa bile huzur olur mu? Eşler arasında güven kalmadı ise sevgi ve saygıya dayalı birliktelik olur mu? O birlikteliğe aile denir mi? iş yerinde ortaklar arasında kuşku oluşursa o iş yerinde bereket, hayır olur mu? Sokakta, mahallede herkes bir birinden çekiniyorsa aynı sitede oturanlar arasında güven ve itimat yoksa o mahallede komşuluk olur mu?
Okulda, camide, kışlada, fabrikada vsinsanın var olduğu her yerde güven ve itimat yoksa vay o memleketin haline.
Ticaretin temeli karşılıklı güven ve itimata dayanır. Nakit ticarette bile insanlar paranın sahte olup olmadığından endişe edip kontrol etme ihtiyacı hissediyorlarsa ciddi manada güven bulanımı var demektir.
İnsanlar arasında güvensizlik, itimatsızlık yayılır birbirlerine olan saygı ve sevgiyi ortadan kalktı mı orda huzur olmaz, bereket olmaz, birlik beraberlik sağlanamaz, başarı kazanılamaz.
Hepimiz sakin kafa ile bir düşünelim. Evimizde, işyerimizde, sokakta, aradığımız huzuru buluyor muyuz veya ne kadar huzurluyuz? Endişelerimiz den, korkularımız dan emin miyiz? Gelecekle ilgili kaygılarımız neler?Aradığımız huzuru nasıl buluruz. Korku ve endişelerimizden kurtulmanın yolu nedir.
Birlikte yaşadığımız her yerde huzur, refah ve mutluluğu istiyorsak güven ortamını yeniden tesis etmeliyiz.
Evet; yitirilmiş güven duygusunu yeniden tesis etmek pek kolay değil ama imkânsız da değil.
Çare Eğitimde.
Güven bunalımını ortadan kaldırmanın çaresi eğitim. Atalarımız eğitime beşikte başlamalı derlerdi. Şimdi eğitim ana karnında başlamalı çocuk 14 haftalık iken Allah cenine ruhu üfledikten sonra eğitim başlamalı. Eğitimin müfredatı insanın fıtratına uygun olmalı. Ana karnında başlayan eğitim son nefesine kadar devam etmeli.
İllaki yanlış yapan olacak. İnsanların huzuru bozan kişiler olacak. Burada devlet görevini yapmalı. Suça eşit, caydırıcılığı olan misli ile tatbik edilen ceza olmalı. Kanunlarherkese eşit, kimseye ayrım yapılmadan, hiçbir suçlu istisna edilmeden uygulanmalı. Tıpkı Allah’ın Nebisi Hz Muhammedin” hırsızlık eden kızım Fatıma da olsa uygularım” . Dediği gibi.