Yaşar ve yaşatır
Yazımıza Uydukent’te imarı başlatan, büyük emeği geçen merhum Belediye Başkanımız Mehmet Sami Hancıoğlunu hayırla, rahmetle anarak Uydukent’de Akarçay Projesi, Parklar, Bulvarlar açan, devasa binalar yapan Bakanımız Eroğlu’nu, Başkan Çoban’ı, emeği geçenleri şükranla anarak konumuza geçiyoruz.
Arabamızla Asri Mezarlık önü üst geçidden Uydukent’i izleyerek, Filli Kavşağa doğru seyir ediyoruz. Güzel, modern çizgiler taşıyan binalarıyla, büyük-küçük işyerleriyle müthiş bir güzel yapılaşma izliyoruz Uydukentte. Geniş bulvarlar aralarda gözüken parklar, çevre düzenlemeleri modern bir şehir manzarasını güzel yansıtıyor.
Bölgenin imar planlamasında yolların geniş tutulmasının, ara, ara çok katlı binalara izin verilmesine çevre güzelliğine, düzenlemesine, temizliğine önem verilmesinin, hızlı yapılaşmada güzel örneklerini mutlulukla görüyoruz.
Bu arada bulvarı üzeri Ortaöğretim okulunun, ön cephe duvarında çevreyi kirleten, okulun imajını bozan çirkin yazılar dikkatimizi çekiyor.
Modern semtin gözde okuluna hiç yakışmıyor yazılar. İlk defa rastlamıyoruz bu manzaralara, iç’imizden olmamalı, yazanlar tesbit edilmeli, caydırıcı cezalar verilmeli diye düşünüyoruz.
Yazılar bize göre yeterli aile terbiyesi almayan, milli-manevi değerlerimizle tanışmayan, tanıştırılmayan, görmeyen, toplumsal sorumluluklardan habersiz, genel çevre bilincinden yoksun, günün rak-pop sanatçısını, top sakal, kirli dağınık saçla modernleştiğini düşünen, sigara içmeyi argoyu hüner zanneden, büyük küçük tanımayan bir kısım zavallı öğrencilerimizin iş’i olarak sırıtıyor.
Yol üzeri çöp bidonlarını durduk yerde deviren, ağaca, çiçeğe, böceğe, çevreye zarar veren çocuklarımızın ruh hali mutlak değerlendirilmeli, milli terbiyemiz kazandırılarak, eğitimde öğretimde günün getirdiği feci kusurlar mutlak giderilmeli düşünceleri, adeta köşemizi yazdırıyor bize zihnimizde.
A... birde ne gördüm! Aynı okulun önündeki durağın oturma yerlerini, camlarını sırt çantasını çıkararak silen, temizleyen öğrenciye ilişir gözümüz. Şaşırılacak bir durum çocuklarımızla ilgili görülen her iki manzara.
Okulun önünde iki işlem var. Öğrencilerin birisi çevreyi kirletiyor. Diğeri çevreyi temizliyor. Çelişki nereden kaynaklanıyor? bize göre okul öncesi yaşatılması, öğretilmesi gereken milli-manevi değerleri taşıyan aile terbiyesinden.
Aile terbiyesi yeterli olmayan, milli-manevi değerleri tanımayan bir kısım öğrencilerimiz, yaptığı zararın farkına varmıyor. İç dünyalarındaki hırçınlığı, şiddeti, karmaşayı davranışlarıyla zararlı biçimde çevreye aynen yansıtıyor.
Aile terbiyesi olan öğrenci milli-manevi değerleri tanıyan, okulunda aldığı çevre bilincinin olumlu yapısını yaşıyor. Sorumluluk almaya başlıyor. Çevreyi kirletme değil temiz tutmada, korumada belli başarıyıda yakalamış oluyor. Çevreye beklenen istenen katkıyı, güzellikleri, hizmetleri sağlıyor.
Öğretmenlerimiz aile terbiyesinin temelini değerlerimizi, kuyumcuların mücevherleri işlemesi sabrıyla öğrencilerimize ısrarla öğretmelidir. İşlemelidirler.
Örnekler basit görünüyor ama, kitap dolusu gerçekleri bize göre yansıtıyor. Yeni nesillerimiz hür, özgür demokrat hayatın sorumluluklarınıda zamanı geldiğinde yaşar ve yaşatır olmalıdır.