AKP’nin 20 yıllık iktidarının baş mimarı Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır. Aynı zamanda çevresinde yer alan çembere dahil olan ekip arkadaşlarıdır.
İlk en yakın çembere dahil olanlar içinde en çok tercih edilenler, siyasi, sosyal, görev hayatı başarılı olanlar, süreklilik, istikrar arz edenler vardır.
Bize göre bu ilk çember halkasına girenlerin başında Prof. Dr. Recep Akdağ, Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Binali Yıldırım ve benzeri isimler yer alır.
13 / 07 / 2020 Pazartesi günü Sayın Recep Akdağ’ı, 15 Temmuz’un yıldönümü nedeniyle verdiği konferansla, ilimizde pandomik kurallı toplantıda dikkatle, mutlulukla dinledik.
Öncelikle: Prof. Dr. Recep Akdağ ile bakanlığı döneminde ekibinde çalışmış, AFSÜ Rektörümüz Nurullah Okumuş, Sayın Akdağ’ı ilimize davetle, bizlere konferansını dinleme şansını tanıdığı için teşekkür ediyoruz.
Gerçek, konferans en verimli biçimde amacına ulaştı. Sayın Akdağ halk adamı. Konuşmaları, anlatımları, beşeri ilişkileri çok samimi, içten. Dalıyısıyla var olan güvenini, itibarını daha da artırıyor, tüm davranışları, söylemleri.
Bir saatten fazla en içten, en samimi, 15 Temmuz’da yaşadıklarını anlattı Sayın Akdağ. Malum memleketleri Erzurum. O gece de Erzurum’da bulunuyorlarmuş.
İhtilalin kesinleşmesi. Halk, FETÖ’cü, bir kısım ordu mensupları polis, bürokrat çatışmasının başlamasıyla, Sayın Akdağ ve ekibi hemen Erzurum’da halk direnişi başlatmışlar. Bir saat civarı sürede 100 bini aşkın ihtilal karşıdı halk toplanmış Erzurum Meydanında. Sokakları, caddeleri, parkları, bahçeleri akşam vakti, elleri bayraklarla vatandaşlarımız doldurmuş.
Kürsüden 15 Temmuz Gecesi yaşanılanları, çok rahat yerine göre elinde mikrafonla, çevreyi dolaşarak olduğu gibi heyecanla anlatıyordu. Sayın Akdağ. Dinleyip etkilenmemek hiç mümkün değil.
Sayın Cumhurbaşkanımızın Marmaris’ten hareketle başlattığı, darbeye direniş halk harekatının gücü, Sayın Akdağ’ın anlatımıylaa zirve yapıyordu.
Eğer diyor Akdağ, “Marmaris’ten başlayan direniş, halk harekatını, Sayın Erdoğan’ın üstün liderlik vasıflı koordine edişi, İstanbul, Ankara, tüm Anadolu’ya yayması olmasaydı, bölünen, çatışan askerimizle, polisimizle, bürokrasimizle Allah korusun sonumuz bir iç harp olacaktı” acı sözlerini tekrarlıyordu.
Konferansa katılım, ilgi, her şey güzeldi. Bize göre Recep Akdağ ismiyle anılan unutulmaz sağlık reformları konusu, hepsinin üstünde gelirdi. Sosyal devlet ve sağlık hizmetleri nasıl olmalıdır? Olacaktır. Bunu gösterdi yaptığı reformlarla Sayın Akdağ.
Ticari Emtia gibi para değerli işlem gören, ne yazık ki! Doktorların özel otel ödemeli, ameliyat özel para almalı işlemleri, saatlerce ilaç alma kuyrukları hepsi, Sayın Akdağ’ın çıkardığı reformlarla sonlandırıldı.
Özel hastanecilik geliştirildi. Devletle, özel sağlık hizmet yarışı, rekabeti sağlandı. Bir destandır sayın Akdağ’ın sağlık reformu uygulaması. Devletin babalığı, gücü ortaya konuldu. Parası olan tedavi olur, olmayan ölür deyimi mezara gömüldü.
Konferansla bir efsane olan Sağlık Bakanımızı yakın dinleme fırsatı bulduk. Çok da faydalı oldu. Tüm emeği geçenleri kutluyoruz. Sayın Recep Akdağ’a minnetlerimizi, şükranlarımızı sunuyor, sağlık ve mutluluklar diliyoruz.