Sabah yürüyüşü
Hafta içi günlük görevimizi, sitemiz mescidinde yapıyoruz. İbadet sonrası sabahın o güzel, mis havasında temiz bir çevrede, onu tadlandıran sohbetimizle birlikte arkadaşlarımızla sabah yürüyüşüne başlıyoruz.
Genelde sohbetler kendiliğinden gündeme geliyor. Bugün savunma sanayimizi, başarılı silahlarımızı, araçlarımızı, İHA’larımızı konuşuyoruz. İHA’ları paramızla ABD’den, dolaylı İsrail’den alamadığımız günleri hatırlıyoruz. İstanbul Atatürk hava limanında açılan, Teknofest Fuarını, teşhir edilen, dış ülkelerce satın alınan toplarımızı, tüfeklerimizi, füzelerimizi, zırhlı araçlarımızı, İHA’larımızı gururla sohbet ediyoruz.
Başta savunma sanayinin önünü açan, büyük destek sağlayan, Başkan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, ilgilileri minnetle anıyoruz. Teşekkür ediyoruz. Sohbet tatlı, çekici ilerliyor.
Sohbetlerimizin renkli, düşünürlerinden, başarılı sanayici, zeki insan işadamı Şuayp Demirel, “Hacı kardeş! Sana bir kitap vereceğim, bildiğin konuların gerçeklerini, açıklamalarını tekrar okuyacaksın ve de göreceksin” sonrası devam ediyor sözlerine.
“Havacılıktaki gelişmeler Atatürk’ün “İstikbal göklerdedir” talimatları sonrası, 1925’lerde uçak yapma çalışmaları başlıyor. 1930 yıllarından 1942’ye kadar başarılı çalışmalarla zaman, zaman yerli yapılan uçaklarımız uçuruluyor. Ayrıca Vecihi Hürkuş, Nuri Demirağ ayrı fabrikalarda, yaptıkları uçaklarını da başarıyla uçuruyorlar. Sonrası bilinen gerçek! Konu: o günün yönetim yetersizleri ve dış ve iç düşmanlarca sabote ediliyor. Dolayısıyla bu günlere kalındı” ile noktalıyorlar konuyu.
Genel kanaat ve sonuç: Dolayısıyla ülkemiz bu yıllarda savunma sanayi ürünlerini yapar konuma bugünlere, ancak gelmiştir, düşüncelerimizi hep birlikte paylaşıyoruz.
Sonra İsmail Yavuz’un yazdığı, Şuayp Demirel hediyesi “Mustafa Kemal’in Uçakları” adlı kitapla da gerçeklerle yeniden yüzleşiyoruz. “Geçmiş dünde kaldı, günümüze bakalım cancazım” deyimiyle de Teknofest güzelliği, savunma sanayi başarıları aydınlatıyor sohbetimizi ve günümüzü.
Mescit ekibimizin büyük çoğunluğu yaşı, yaşantısı, gerçekleri kısmen görmüş ve yaşamış arkadaşlar birlikte vardığımız sonucu sizlere aktararak, yazılacak konular olmasına rağmen yerimiz kalmadığı için de yazımızı noktalıyoruz.
Gelişmenin, kalkınmanın, refahın gücü olan genç nesillerimize demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü, vatan, millet, bayrak sevgisini anlatarak, çok çalışmayı, üretmeyi, ihracatı öğretmeye çalışmalıyız. Özet düşüncelerimizle de noktalıyoruz sohbetimizi ve yürüyüşümüzü. Kalın sağlıcakla, değerli okurlarımız.