14/4/2021 günü akşam TRT Müzik programını izliyoruz. Sahnede müthiş bir orkestra, müzik topluluğu koro var. Tüm topluluk asker üniformalı. Şefliğini bir Albay yapıyor.
Ayrıca programı takdim için bir başka Albay görev almış. Tam bir asker ses tonuna, fiziğine, diksiyonuna sahib. Programı seyircilere anlamıyla birlikde sunuyor.
Yer Atatürk Kültür Merkezi. Salonun ışıklandırması, dekoru, görünümü mükemmel. Programı Cumhurbaşkanı R.Tayyip Erdoğan ve ekibi de izliyor. Düzenleme şehitlerimizi anma amaçlı yapılması. Onlarda, ailelerde pandemi düzeninde salondalar.
Manzaradan, takdim eden, yöneten Albaylardan, müzikden, grubdan etkilenmemek mümkün değil. Duygu zenginliği TV.den programı izleyenleri de tüm salondakileride etkiliyor. Müziğin ruhu gözyaşlarını sel gibi akıtıyor.
Elbette buna sanki salonda imiş gibi, bizlerde dahil oluyoruz. Muhteşem atmosferi tamamen yaşıyoruz. Kameranın çevrildiği gözleri yaşlı, şehit anaları kadar, müzisyenlerin gözyaşları, sizin manzara karşısındaki duygu zenginliğinizi açan, ferahlayan gönlünüz salonun ihtişamını kat, kat artırıyor. Mest olma denen şey her halde bu olmalı.
Ayrıca Servet Kabakçı benzeri milli türkü üstadlarıda, sazlarıyla, sözleriyle programa güç veriyorlar. Önce vatan teması, programı takdim eden Albayımızın anlattığı o muhteşem manzara içinde, adeta destanı gönüllerde yeniden yaşatıyor.
Unutulmayacak programın etkisini bir müddet üzerimizden atamıyoruz. Sorular dökülüyor gönlümüzde. Programı Anadoluda merkezlerde tekrarlanmalı, yaşamalı diyor gönlümüz.
Gençler hele, hele bir kısım değerlerimizden habersiz olanları, kendilerini dijital aleme bırakmış şekilde milli, aslına yabancılaşmış gençler görmeli, dinlemeli, o destanları, müziği, takdimin şehid anasının gözyaşlarını, destanlarını.
Sonrada varacağı yerde durmalı, dinlemeli ve kendine dönmeli önce vatan demelidirler. Emeği geçenlere şükranlar, minnetler.