Mesajları alması
Hafta iç’i özel aracımızla maddi hasarlı ucuz bir kaza geçirdik. Yeni ehliyet almış, kızlı-erkekli bir grub arkadaşlarıyla gezinti yapan genç, trafik raporuyla tesbit %100 kusurla aracımıza sol tarafımızdan vurdu.
Başından yazdık ucuz atlattık. Gençlerin aşırı hızı, deneyimsizliği, aracın içinin hava karışıklığının, kazada önemli etken olduğunu düşünüyoruz.
Kazayı hafif atlattığımımız için üzüntümüz azalıyor. Ya fiziki bir darbe alsaydık halimiz nice olurdu diye tesellide buluyoruz.
İnanınız kaza sonrası karşılaştığımız manzara, bizi kazadan çok fazla etkiledi. Üzüntüye neden oldu.
Nedeni? kaza sonrası korkuyla araç’dan çıkan kız ve erkek gençlerimizin davranışıydı. Araçtan çıkan 7-8 kişinin kız-erkek karışık, büyük çoğunluğu kızlar-erkeklere sigara ikram ediyor, ateşlerini yakıyor, aralarında ha... hi... hili sohbete koyuluyorlardı, telefonları devreye koyuyorlardı.
Gençlerin ortamla kaza sonucuyla ilgililerinin olduğunu düşünmek çok güç’dü. Erkekler çoğnuluğu yeni tanımla keçi sakallı, ensede top saçlı ve kulakları küpeliydi. Giyimde erkeklerin kızlara, kızlarında erkeklere özendiği belli oluyordu.
Birbirleriyle sarılmaktan, konuşmaktan bizi adet’a unutmuşlardı. Allah’ın kulu bir tanesi gelib geçmiş olsun, ucuz atlattık, hatalı hareket ettik, kusura bakmayın demiyordu. O anki! Kendi havasını, refleksini yaşıyordu. Akıl, görgü, adab yokdu ortamda.
Hatta! 2-3 tanesi asıl suç’un Belediye’de, yolda olduğunu, araçlar için gerekli güvenlikli yolların, kavşakların olmadığını, yapılmadığını hak’sız ve zamansız biçimde eleştiriyordu.
Trafik olay’a müdahale edinceye kadar olan zaman diliminde, bir hep gençlerimizin yanlış davranış ve yaşantılarının, toplumda açtığı yaraları, kazaları, belaları düşünüyorduk.
Giyim, kuşam, sakal, bıyık, küpe ve eğlence ile gelen popilist kültür, bizi nereye götürüyordu? Üreten değil tüketen, gerekli bilgileri, deneyimi, eğitimi almadan eğlenceyle, kişisel taleblere cevapla kural tanımadan varılan sonuç’a.
İyiki gençlerimizin büyük bölümü sağduyulu. Milli manevi değerlerine bağlı, saygılı popilist kültürün tehlikeli akımlarından, milli değerlerimizle çatışan yapıdan, uzak durmaya çalışıyor.
Bizlerin, annelerin, babaların, eğitimcilerimizin, hepimizin kaza ve benzeri düşündürücü olaylardan çevreye yayılan mesajları alması gerekiyor. Gençler bizim çocuklarımız. Onları kazanmak, kuçaklamak zorundayız. Ülkemizin geleceği gençlerimizi asrın hastalıklarıyla değil, hızla gelişen ilimle, teknolojiyle donatarak yetiştirmemiz gerektiğini gösteriyor.