Görev aldığı günden, Afyon’da yapılması gereken yatırımları, hizmetleri gündeme alan, önem sırasına göre çözümler üreten, gerçekleştiren, el atmadık konu bırakmayan Valimiz Gökmen Çiçek, yok olmak, çökmek üzere olan, yolu, iz’i kaybolan tarihi Kırkgöz köprümüze de el koymuş bulunuyor.
Bizlerin gençlik yıllarında, sular çok tüketilmeden, suların coştuğu, taştığı Akarçay’ın, Afyon ovasının sularla kaplandığı, söğüt ağaçlarının sularda kaybolduğu dönemlerde, önemli görev ifa ederdi Kırkgöz köprüsü.
Muhteşem, heybetli duruşuyla, akarçaya üst geçiş verisiyle, üzerinden iki yakayı bir araya bağlayışıyla görevini yapan konumuyla sohbetlere konu olurdu tarihi köprü.
Nasıl olmasın? İscehisar istikametinden gelen, Afyondan Konya istikametine giden asıl adı İpek yolu olan diğer ismiyle Kralyolunun bel kemiğiydi tarihi köprü.
Hemen yanındaki deri fabrikamız, Tabakhane gezilerimizde bizde tarihi köprünün kemer taşları üzerinde hayli yaramazlıklar yapardık. Köprünün İpek yolunun giriş ve çıkışları, tabanı yol güzergahı selden yüksek olması için sıkça döşenmiş, bugün halen bir kısmı duran büyük taşlarla döşeliydi.
Akarçay kayboldu, akmaz oldu. Sulara eğilen söğütler kurudu. Köprü bölgesi oto yolların gelişmesiyle, gözden, gönülden uzak kaldı. Halbuki o köprüde en az bin yıllık bir tarih vardı. Adet’a tarihi günlerin büyüklüğü, bizlerin ilgisiziliğiyle gözlerden gönüllerden uzaklaştırdı tarihi köprüyü. Kendi tarihimizi, eserlerimizi bilmez olduk. İpek yolunu köprüleri, hanları, hamamları, kervansarayları unuttuk. Halbuki bunlar tarihimizi yaşatan eserlerimizdir.
Valimizin girişimi, köprüyü gündeme alması, ilimiz turizm içinde önemli bir hizmet olacaktır. Onarımlar sonrası çocuklarımızı götüreceğimiz, göstereceğimiz tarihi güzel bir değerimizdir Kırkgöz köprüsü.
Teşekkürler, şükranlar sayın Valimiz. Tarihi değerlerimizin kaybolmaması çabalarımız çok hayırlı, faydalı bir hizmet olacaktır.
***
Gelişmiş ülkelerin merkez yerleşimlerine bir bakalım. Genelde yüksek, çok katlı yapılar görürüz. ABD’de Washington, Newyork, Pekin, Seul, Hongkong vs. önceliği olan örnekleri sergiler.
Yüksek yapılar bir teknoloji, ilim, kaliteli malzeme, estetik eseridir. Bizde de son 20 yılda genelde büyük şehirlerimizde, muhteşem yüksek yapılar inşa edildi. Yüksek yapının halk arası tanımı Gökdelendir.
Ayrıca yüksek yapıların çok katlı, çok bölümlü olma şansı, dolayısıyla aynı yere yapılacak, normal katlı binalara göre, arsa maliyetlerinide 1/3-1/4 oranlarında maliyet düşmesi sağladığı da bir gerçektir.
Bu yapılarda depreme dayanıklılıkda, teknolojik hesaplarla rahat güvenlik sağlamaktadır.
Afyonumuzda Uydukentte yapılan yüksek yapılarda arsa, kullanım alanı maliyet ucuzluğu, tasarruf sağlandığıda biliniyor. Estetik açılardan hiçde fena olmadı, bize göre yüksek yapılar. Ülke genelinde tepe noktaların önerisi olan, yüksek yapı karşıtlığı kısmen etkili oluyor gelişmelerde.
Yüksek yapı Afyonda olmalı veya olmamalı, bir kısım eleştirilerede şahit oluyoruz. Sonuç: Olsunda olmasında kişiye göre değişiyor. Konunun uzmanlarının görüşüne öncelik tanınmalıdır.
Yüksek yapı hiç olmasın duruşu imar gelişmelerini kısıtlayabilrde. Sınırlı görünümde güzellikde, maliyette ucuzluk sağlıyan, kısmı yüksek yapılar olmalıdır düşüncemizi, kısmen yazmış olduk. Gökyüzünün tavanı yok, tezini gözardı etmeyelim.