Gelişmekde olan ülkeler, süreç içinde kültürel, sosyal, siyasi ve ekonomik sorunlarınıda istesede - istemesede zorunlu yaşıyor.
Gazete büromuza bir tanıdığımız yüksek öğrenim görmüş, terbiyesi, görgüsü belli oğlu ile geldi. Delikanlı askerlikde yapmış, tam istikbale iyi bir geleceğe talib, efendi bir duruş sergiliyor. Dostumuz oğluna iş aradaklarını yardımcı olmamızı istiyor.
Durumu anlama amaçlı sorularımızın cevabları kusursuz. Fakat konu iş’e gelince akan sular duruyor. Nedeni, niçini? ortalıkda sağlıklı bir iş ortamı yok. İş talebleri tam karşılayamıyor. Dolayısıyla gizli, açık net bir iş’sizlik sorunu var.
Konu siyasi değildir. Çünkü gelişmekde olan tüm ülkelerin, olağan yaşadığı, çözümde zorlandıkları bir gelişmedir yaşanılanlar.
Ülkemizde 170 milyar dolarlara yükselen ihracatının üretimin, yatırımın sağladığı olumlu gelişmelerin, işsizlik sorununu çözmediği ortadadır.
Halk mantığıyla ne yapacaksınız? Yatırımı, üretimi, ihracatı, iş alanlarını, ekonomik verileri artırıcı çalışmalar daha da hızlanacak, süreyi kısaltmaya bakmamız gerekiyor.
Bu işler ne zaman, hangi sürede tamamlanacak? sorumluluk siyasi kadroların omuzlarındadır. Sorun diğer sorunlarımızlada iç-iç’edir. Ayrıca özel fedakarlık, sabır, çaba istemektedir.
Dostumuzu dinlerken film şeridi gibi geçiyor gerçekler gözümüzün önünden.
Yazılacak çok şey var. Ekonominin taleb ettiği kadroları yetiştirememekten, gençleri istediği branşlara yönlendirememekten, mevcut işleri beğenmemekten, meslek eğitimli teknik ara eleman bulamamaktan oluşan sıralamaların önü-arkası yok. İstatistik sorunları yazmak istemiyoruz.
Geçirmekte olduğumuz rejim demokrasi, hak, hukuk mücadelesi, batı standartlarını yakalama gayretlerimiz derseniz gelişmelerin gecikmesinin önünde en büyük engelleri oluşturuyor. Daha yeni, yeni demokratik yapımız sağlıklı bir yapıya kavuşuyor.
Hep gençle, babasını dinliyoruz. Sorunlar yumağını aşmak, tekrar yazalım başarılı siyasi kadrolar, çok çalışma, yardımlaşma, dayanışma, çok başarılı ekonomik uygulamalar ve milletçe güçbirliği istiyor.
Gence moral için gelişmekte olan ülkelerde, sorunların çok daha büyüklerinin yaşandığını, o ülkelerde demokrasi, hak, hukuk benzeri kavram sıkıntılarının, ekonomik sorunların çok daha fazla olduğunu anlatmaya çalışıyoruz.
İlavede ediyoruz. Gelişme sürecinin acı bedelini ne yazıkki günümüzde, iş bulmakda zorlanan bu nesil, sizler yaşıyorsunuz vede kabul edelim birlikde yaşıyacağızda. Elbette hiçbir kesimi bu etkiden ayırt etmek mümkün değildirlede sözlerimizi noktalıyoruz.
Ekonomik yapımızda günümüzün en önemli konusu bize göre iş’sizliktir. Mazeret üretmek kolay, ama sorunu çözmüyor. Acil ekonomik tedbirler alınması yeni stratejik kararları, iş’sizlik krizinin dahada büyümeden çarelerinin bulunması gerekiyor.