ABD’de yaşayan, görevli olan bilim adamı Prof. Dr. Çilingiroğlu’nun, ne kadar Türkiye sevdalısı olduğuna, ABD’de yaşamasına rağmen, kalbinin Türkiye sevgisiyle çarptığına, katıldığı virüs oturumlarında tutarlı, ciddi beyanlarıyla şahit olduk.
Dr. Çilingiroğlu’nun ispatı açık, net olan, Türkiye’de sağlık hizmetlerinin, ABD’den çok daha başarılı, güçlü alt yapısı olduğu, teşhis, tedavi ve ameliyat masraflarının, Türkiye ile karşılaştırma şansı olmadığını, asıl sosyal devlet anlayışının güzel örneğinin Türkiye’de uygulandığı beyanları, anlaşılan bir kısım çevreleri rahatsız etmiş.
Onun da ötesinde Dr. Çilingiroğlu kendi böbrek naklini, ABD değil Antalya Üniversitesi Tıp’ta, Prof. Dr. Alper Demirbaş tarafından, kendi tercihi olarak Türkiye’de yapıldığını, sonucun başarılarını övgüyle anlatmaları, işlemler için hiç bir bedel ödemediğini, ABD’de olsaydı karşısına çok yüklü ödemeler çıkacağı beyanları açıklamaları dikkat çekiciydi.
Ayrıca ülkemizde şehir hastanelerinin yapımının başarısını, İki Telli Şehir Hastanesinin Avrupa’nın en büyüğü tanımı taşıdığını, Türkiye’de yaşayanların sağlık hizmetleri açısından şanslı olduğunu ısrarla belirtiyorlardı.
Prof. Dr. Çilingiroğlu’nun, Türkiye’de sağlık sisteminin güçlülüğüne değinmesiyle birlikte, “Ülkemle gurur duyuyorum” beyanları, Koç Üniversitesindeki görevine son verilmesine neden olmuş.
Koç Üniversitesi adına, siyasal, sosyal ideolojik tercihli bir karar olduğu, iddialarından anlaşıldığı kadarıyla konu: toplumda büyük kızgınlığa yol açmış ve tartışma başlatmıştır.
Genelde görüşülen, tartışılan bir kısım çevrelerin siyasete demokratik haklara müdahale iddialı manzarası, gerçekten demokratik haklar açısından, kötü bir örnek olmuştur.
Sayın Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti iktidardan gitsin ve benzeri davranışlara, eylemlere Koç Üniversitesinin, Prof. Dr. Çilingiroğlu’nu ihraç kararı antidemokratik olmuştur iddiaları, yeni tartışmalar ortaya koymuştur.
Sayın Koç Üniversitesi yetkilileri! Şunu iyi bilmelisiniz. Prof. Dr. Çilingiroğlu’nun görevine son verilmesi; kırgınlıkları, kızgınlıkları, tartışmaları artırmıştır.
Konunun aslı demokratik hak olan karşıtlığının sandığa, vatandaşın tercihine endekslemesi gerekir. Kinle, nefretle, sandık kararına karşı durmakla, sonuç almak hiç mümkün değildir. Bizzat siyaset yapılarak, siyaset meydanınna çıkılarak, demokratik mücadele hakkı kullanılmalıdır. sonuç sandık ne derse o olmalıdır. Olacaktır da.
Koç Üniversitesinin kararı için, siyasi tercihlidir iddiaları, konuyu okuyana beraberinde “Bu kadarına da pes doğrusu” sözlerinin gerçeğini yansıtmaktadır.