Türk edebiyatının usta isimlerinden, eserleri romanları el’den, el’e dolaşan çok okunan, konferansları ısrarla dinlenilen, İskender Pala ismini gördüğüm, duyduğum an, içinde bir sevinç, ümit, ürperti doğar. Daha çok tarih içerikli başarılı roman yazarıdır İskender Pala. Asker kökenlidir. Dolayısıyla siyasetden uzak durur. Kültür, sanat, tarih, geçmiş gelecek onun düşünce dünyasını oluşturur.
28 Şubat anti demokratik darbeli dönemde, çok sevdiği mesleği Bahriye subaylığından, Binbaşı rütbesiyle ordudan ayrılmışdır. Nedeni? dini, milli ve manevi değerlere bağlı ve saygılı olmasıdır. Açık tanımla görevine hiç ilişki, bağ kurmadığı dindarlığıdır. Ayrıca eşinin başını örtmesidir vs.
Geçelim üzüntülü olaylara. O dönemlerde hep takip etmişizdir. Bu güzel insan’ı, lojmandan, meslekden çıkarılması, gelir yok, yardım kabul etmemesi. Düşüncem o ki ailece büyük maddi, manevi sorunlar yaşadılar.
Yılmadı İskender Pala, roman yazmaya, eğitime, öğretime devam etti. Gecekonduda yaşadı, çevreye his ettirmedi. Süre içinde Edebiyat Fakültesini bitirdi. Merdivenleri bir, bir çıkarak, yükseldi. Prof. oldu. Günümüzde ilimde, sanatda, düşüncede kitabları çok okunan, konferansları ilgiyle dinlenen zaman sıkıntısı çeken İskender Pala, idealist düşüncesiyle gençleri yetiştirmek için, üniversite hocalığınada devam etmektedir.
Köşemizi İskender Pala’ya övgü için değil, örnek için yazmış olsak da, toplum olarak hak’kını ödeyemeyiz. Düşüncelerini yansıtan cümlelerini beraber okuyalım, özet tanımlarını da almış olalım.
“Gerçek sanatçı, ürettiklerinde, eserlerinde siyasetten uzak durur.”, “Ülkemizdeki sağ düşünce, sola göre ortak paydada buluşmaya daha yakındır.”
“Vatan, millet, bayrak, devlet için seve, seve şehit olmak isteyen, bizden başka bir millet yoktur” “Ülkemizde, sanat çevreleri ayrışmış durumda. Sanatda, ideoloji inatlaşmak ülkeye zarar vermeye başladı. Makasın uçlarının birleşmesi lazım”, “Eğitimli kadınlara çok ihtiyaç var. Anneler eğitimli olunca çocuklar idealist olur”
İskender Pala köşe yazısıyla anlatılamaz. Onun hayatı bir romandır. Dliiyorum anılarını, hayatını da yazarak sosyal, siyasi ve edebiyat alemimize güzel bir eserbir kitab kazandırır.
İskender Pala’nın tarihi, kültürel, milli, manevi zenginliklerimizi anlatımı, örneğide onun düşünce alemini, kısmen yansıtır. “Gecekonduda oturub, altındaki hazineyi çıkartmaya üşenen, fukara gibiyiz” ve benzerleri hepsi birbirinden güçlü ifadelerini kısmen yansıtıyor.
Medyada, dijital dünyada İskender Pala’nın, beklenen sohbetlerini daha sıklıkla dinlemek, medyada görmek istiyoruz. İskender Pala ve ailesine sağlık ve mutluluklar diliyoruz.