ABD’nin gerçek yüzünü
Bir gurub arkadaş sohbet ediyoruz. Sohbet bize göre sosyal anlayışla, katılımcıyı rehabilite eden, samimi olduğu süre olumlu düşüncelerin, duyguların ifade edildiği anlamlı bir zaman dilimidir.
Dolayısıyla bizim sohbetimizde konumuz, yetkimiz dışı olmakla birlikte bakıyoruz özeti olumlu düşüncelerimizin samimi ifadesine vesile oluyor. Konumuz derinliği olan bir özellik arz ediyor. Sonrası düşündüğümüzde ilginç buluyoruz sohbetimizin vardığı sonuç’u.
Arkadaşlarımızla ABD.nin Türkiye’ye karşı son zamanlarda uyguladığı tutarsız, tamamen ABD menfeatlerinin en kadar hak’sız, kuralsız olduğu açık-seçik görülen, çıkarların ön planda tutulduğunu gelişmelerle Türk halkına anlatan olumsuzluklarını, ihanetlerini işaret ediyor.
Bizde sohbetimizin vardığı sonuç’un gerçekleri üzerine şaşırıb kalıyoruz. Halkımızın sağduyusunun, ferasetinin, insan-i değerlere verdiği öneminin olumlu sonuç’da etkili olduğunun isabetini görüyoruz.
1985 sonrası artan 1990 Özal sonrası gittikçe saldırılarını, düşmanlıklarını büyüten PKK.yı, terörist bölücü, eylemleri hatırlıyoruz.
O tarihlerde Türkiye’de istikrarlı hükümetlerin olmaması, siyasi yapının güçsüz koalisyon hükümetlerle yürütülmesi adet’a PKK yandaşlarının, düşman dış güçlerinin özellikle ABD tarafından devletimize, milletimize karşı nasıl düşmanca kullanıldığını gösterdi.
Günümüzde Afganistan, Pakistan, Irak ve Suriye’yi demokrasi dış’ı, terörist FETÖ benzeri hain örgütleri kullanarak, insani yardım maskesi altında bölen, parçalayan, bu fakir yoksul, geri kalmış ülkelerin enerji kaynaklarına el koyan ABD, günümüzde Türkiye’yi bölememenin, ele geçirememenin düşmanlığı kinini yaşıyor. Dolayısıyla emellerinin ortaya çıkmasıyla adeta uluslar arası bir kriz ve itibarsızlığı yaşıyor.
O yıllarda Güney Doğuda PKK militanlarına hava yoluyla silah, mühimmat sağlayan ABD, günümüzde aynı düşmanlığı DEAŞ’la mücadele maskesiyle, Güney Doğumuzda bir Kürt devleti kurdurma planıyla haince ülkemize karşı uyguluyor.
Aynen önceleri olduğu gibi PKK’ya, YPG ve PYD’ye gizliliği kalmayan açıklıkla, Türkiyenin ABD’nin düşmanlığını cesaretle yüzlerine vurmasına, Dünyaya duyurmasına, karşı durmasına karşı, binlerce TIR silahı, mühimmatı PKK’ya, YPG ve PYD’ye, yandaşlarına yapmayı ısrarla südürüyor.
Savunması derseniz gerçek dışı beyanlarla süslü. DEAŞ’a karşı olan güçlere yardım yapıyormuş. DEAŞ’a karşı en ciddi, tutarlı güçlü mücadeleyi yapan Türkiye’ye destek olmuyorda, PKK’yı tercih ediyor. Trump durdurdum diyor ama, perde arkasında desteğin hızla artırıldığı görüyoruz.
Aynen PKK’ya başından beri sağladığı düşmanca desteğin büyüyerek devam ettiğine şahit oluyoruz. Aynen önceleri PKK’ya insani yardım, gıda diye inlerine attığı silahları, mühimmatları, günümüzde Suriye’de gizlisi, saklısı olmadan PKK’ya, YPG ve PYD binlerce TIR dolusu yapıyor. Sonrası biz dostuz numaralarını yapıyor. Çok şükür Türkiye eski Türkiye değil. Cumhurbaşkanımız, istikrarlı hükümetimiz milletimizin düşüncelerine tercüman oluyor. ABD’ye gerekli tepki, cevap anında veriliyor.
Devletimiz ABD’nin gerçek yüzünü maskesini düşürerek dünyaya gösteriyor. ABD’nin ihanetlerini ortaya koyuyor. Rusya ve İran ile anlaşarak, Rusya’dan S400 füze bağlantısı yapıyor. ABD karşıtlarını yanına alarak, ABD’yi şaşkına çeviriyor. ABD’nin ekonomimize verdiği zarar, aldığı dersin yanında hiç birşey değildir. Biz sohbet sonucunu böyle değerlendirdik. Sohbetimizde çizmeyi biraz aştık ise kusurumuz af ola.