TOPLUM OLARAK NE HÂLE GELDİK
Sen abla ben ağa; Bu ineği kim sağa?
Günümüzde çoğu kaybolan mesleklerimizi ve elimizde son zamanlarını yaşayan mesleklerimizi kaleme almamızın bir beka meselesi olduğunu düşünerek bu yazıyı kaleme aldım.
Neden mi? Nedeni belli.
Eskiden büyüklerimiz derlerdi. “Her akıl bir olsa koyuna çoban bulunmaz”.
Şimdi tam o noktadayız. Her halde toplum olarak hepimiz aynı akıllı oldukki koyunlarımıza çoban bulamadığımız için, koyunlarımızı Afganlar güdüyor.
Toplum olarak öyle bir hale geldik ki;
Çıraklık gerektiren işlerimizi Özbek, Gürcü ,Türkmen, Suriyeli gibi dışarıdan gelenlere yaptırıyoruz.
Herkes çocuğunu, hakim, savcı, doktor, mühendis, avukat, olmaya hazırlıyor.
Lakin olmuyor, olmayınca çıraklık çağı da geçtiği için herhangi bir ustaya çırakta olamıyor. BU KONUDA EĞİTİM SİSTEMİ ‘miz yeniden elden geçmesi acilen şart olduğunu düşünenlerdenim.
Ustalar çırak bulamadığı için temizliğini kendi elleriyle yapıyor!
Ninemizin altını bile dışarıdan gelen göçmenlere temizletiyoruz.
Aslında atalarımızın dediği gibi “olacak oğlak çişinden belli olur.” Liyakat sistemini göstererek çocuğumuzu mesleğe yönlendirebiliriz.
Veya güya medeniyette her halini taklit ettiğimiz örnek aldığımız Avrupa nasıl yapıyor bakabiliriz.
Mesela bendeniz (Fransada yaşayan bir kardeşiniz olarak) Fransa’da orta öğretimde çocuğun notuna ve becerisine göre rehber öğretmen çocuğun velisiyle toplantı yaparak, çocuğu çıraklık eğitimine yönlendirirler bizde öyle yapabiliriz.
Hadi onları geçtik.
Çalışmayan ev hanımlarımız bile tuhaflaştı.
Eskiden Ninelerimiz bulgurunu,düğüsünü,bükmesini, dikişini ,turşusunu her işi kendileri yaparlardı hanımlarımız turşu yapmasını bildikleri halde marketten almayı tercih eder hale geldiler.
Böyle giderse torunlarımız yaptırdıkları evlerde mutfak tercihleri ön planda olmayacak çünkü mutfağa gerek kalmayacak.
Fesfood tipi şeyleri,hazırı,dışarıdan yemeyi tercih edecekler.
Köylerde erkeklerimiz bir âlem oldu. Tarlasının başında su vanası olduğu halde tarlasına toplumun faydalanacağı sebze patetes,soğan,fasulye ekmek yerine yonca ekerek kolayı seçiyor.
Hayvan edinmek onun için yazın kırk derecesinde hayvanı ahıra hapsederek kaliteli süt veya et yetiştirdiğini zanneder hale geldi. Fenni yem yiyip hareket etmeyen hayvanın etini sütünü siz hesap edin.
Zaman öyle değişti ki, KAPITALİZM’in getirdiği materyalist dünyaya kendimizi öyle kaptırdık ki, ne dediğimizi bilemez hale geldik.
Mesela yegane kurtuluş sığınağımız olan dinimizin temsilcisi din görevlimiz bile camide çocuklara okuyun dininizi iyi öğrenin tavsiyesinden çok,para kazanmak için okuyun kendinizi kurtarın diye tavsiyede bulunur hale geldi.
Aslında kendisini kutarma yolunun DİN’imizi iyi öğrenip peygamber efendimizin varisliği olduğunu bilmeyecek kadar gafil İMAM yetiştirir hale geldik.
KURAN’ı sadece namazda okuyacak kadar sureleri,ölümüze okuyacak kadar kısmıleştirerek hayatımızdan çıkardık.
Ne diyelim. Dertlerimiz çok..!