NEME LAZIMCILIK VE ÇİFTLİK BANK
Değerli kardeşlerim!
İlimiz Sandıklı İlçesinden Uzman Jandarma Çavuş İBRAHİM ÇETİN kardeşimizin şehadeti ile sarsıldık. Şehidimizin mekanı cennet olsun,hepimizin başımız sağolsun.
Gurbet penceresinden ÇiFLİKBANK olayına biraz çuvaldızı kendimize batıraraktan bakıyoruz.
Bir tane REPCİ çocuk ÇİFTLİK BANK kurdum diye ahaliyi kandırıyor milyon euro’ları aşırıyor ülke gündemini meşgul ediyor,bu işi bilen sözde ekonomistler çıkıp sosyal medya veya yazılı medyadan en ufak bir uyarıda bulunmuyor. İş işten geçtikten sonra Madurlar tabiki yandım Allah;
güya yetkililer de bu işin zaten böyle olacağını biz biliyorduk diyorlar.
Türk milleti olarak uyanık olmaz isek,bize dokumayan yılan bin yıl yaşasın zihniyeti ile hareket eder isek,bu tür sahtekarlar daha çok kurban alır.
Kardeşlerim hayat denen yolculukta istesekte istemesekde birlikte yol almaktayız..
Birbirimizi kollayıp, güç ve güveni paylaşmak zorundayız. Birimizin tehdit altında olması hepimizin risk altında olması demek tir. Bu bağlamda Farenin hikayesi hepimize en iyi örnek olsa gerektir.
FARE KAPANI
Duvardaki çatlaktan bakan bir fare, çiftlik sahibi ile karısının bir paket açtıklarını gördü. “İçinde yiyecek mi var?” derken, bir baktı ki fare kapanı!
Hemen TAVUK’a koşup, alarmı verdi: Evde kapan var! Evde kapan var!’
Tavuk gıdaklayıp, kafayı kaldırdı ve ‘Bay fare, bu sizin için ciddi bir sorun olsa da, beni ilgilendiren bir tarafı yok ne yazık ki!’ .
Fare dönüp bu sefer KOYUN’a, “Evde kapan var, evde kapan var” dedi.
Koyun konuyla ilgilendi ama, kendi hesabına ‘Üzgünüm bay fare, vah vah emin ol senin için dua edeceğim” dedi.
Fare bu kez ÖKÜZ’e yöneldi: “Evde kapan var! Evde kapan var!” diye bağırdı nefes nefese.
Öküz: ‘Wow, Bay Fare, Senin için üzüldüm, ama burnumu sokacağım bir şey değil.’ dedi.
E farenin de başını eğip, gitmekten baska çaresi kalmamıştı… yalnızlık ve terkedilmişlik hisleri içinde, fare kapanı ile artık tek başına başa çıkmaya çalışacaktı!
Çekildi köşesine meliil mahsuun izlemeye koyuldu.
O aksam evde, alışılmamış bir ses duyuldu. Sanki bir kapan, avının üzerine kapanmıştı.
Sese koşan çiftçinin karısı, karanlıkta kapana, zehirli bir yılanın kuyruğunu kaptırdığını görmemiş. Yılan da kadını ısırmıştı..
Çiftçi karısını hemen hastaneye götürdü, Karısı eve ateşli ve hasta olarak döndü.
Eee ateşli insana ne verilir? Sıcacık bir tavuk çorbası!
TAVUK hemen kesilmiş ve acilen pişirilmiş!
Ama kadın hala iyileşmiyormuş. Eee eş dost ahbap gelince hasta ziyaretine,
çiftçi de sofraya KOYUN’u çıkarmak zorunda kalmış.
Ama çiftçinin karısı iyileşmemiş ölmüş.
Aman ne kalabalık gelmiş cenazeye, ne kalabalık.
Bu sefer de konukları doyurmak için kesilen ÖKÜZ olmuş…
Bu kıssadan alacağımız hisse;
Bir daha, bizi ilgilendirmeyen bir sorun karşımıza çıkarsa iyi bir düşünelim.
Acaba döner dolaşır bizede dokunurmu diye.
Dün kombasan,jetpa,İmar Bankası ve bu gün Çiftlik Bank,Yarın hangi melun tehlike bizi vurmamasını ancak sosyal dayanışma önler.
Saygılarımla.
Gazi Çakmak