Değerli gönüldaşlarım
Eğer günümüz olaylarından ders alıp şöyle bir kendi kendimize iç muhasebe kurarak değerlendirme yapalım acaba bütün başımıza gelen deprem, korona salgın hastalıklar durup dururkenmi geldi?
Bu olanlarda bizlerin payı yokmu?
Elbette var.
Allaha olan görevlerimizi ihmal ederek,gevşek davranarak Küfür ve hatada baya ileri gittiğimizi düşünüyorum. Böylede olunca Rabbim zaman zaman kullarını uyarmak için imtihana sokmada tereddüt etmemiştir. Bu konuda sayısız örnekler vardır.
Meselâ Nuh peygamber zamanını:
Hz.Nuh (A.S.) büyük tufan için gemi inşaatına başladıktan sonra kafir halk ona eziyet etmek sebebi ile gelip inşaatın heryerine pislediler.. ortalıkta bir koku bir koku derken bir müddet sonra kafir halkta bir kaşıntı hastalığı meydana gelir. Öyle böyle değil derilerini kazıyorlardır artık.
Kaşınanlardan biri hastalığına bakmaksızın Nuh Âleyhisselâm'a eziyet etmek üzere yine gemi inşaatına gelir ve pisler. O esnada ayağı kayar ve kendi pisliğinin üzerine düşer. Farkeder ki pisliğin değdiği bölgede kaşıntı kesilir. Hemen kendi pislğini avuç avuç alıp vücudunun kaşınan diğer bölgelerine de sürer ve rahatlar.
Ardından koşup diğer kaşınanlara bunu haber verir. İnkarcıları aceleyle gelip yaptıkları pislikleri yüzlerine gözlerine heryerlerine sürmeye başlar. Hatta geminin tahta aralarında kalmış olan pislikleri bile çöplerle temizleyip vücutlarına sürerler böylece Rabbim kendi dostunu zahmetsiz olarak korumuş ve temizlemiş olur.
İşte Doğu Türkistan'da kardeşlerimize akıl almaz işkenceler yapan Çin halkının ahvâli.. Korona illeti..
Bir virüs sebebi ile maske bulamama sebebiyle sokaklarda kafalarında pet şişe ile gezmelerini önce bütün dünya seyretti,daha sonra kendilerine bulaşınca çareyi korunmak için nerde aradılar. Hakir gördükleri müslümanların adetlerinde. Mesela fransada takana 135€ ceza yazdıkları peçeyle kendileri gezmeye başladılar. Müslümanın rutin günde beş defa abdestini mevlam uygulattı o kafirlere. Çarşıda pazarda hayasızca dudak dudağa öpüşmeyi kaldırdırtarak ve ayakkabı ile girdileri evlere ayakkabısız soktu onları. Azgınlık sapkınlık yapamaz oldular. Bunlara daha sayısız örnekler vererek mevzuyu uzatmak istemiyorum kardeşlerim.
Diyorumki netice olarak;
"Hangi firavun, cezasız kalmış sonunda? Hangi mazlumun ahı kalmış ortada?!"
Bütün bu olanları tez zamanda başımızdan def etsin Rabbim inşaallah.