“Asıl azmaz bal kokmaz, Kokarsa yağ kokar,onunda aslı AYRAN’dır”demiş bilge.
Değerli gönüldaşlarım
Asalet kavramı günümüzde pek de insanların her işinde birinci tercihi olmasa da her alanda insanlar farkında olmadan asaletlerini saklayamazlar. Kişiler ne ise odurlar. Yedisinde ne iseler yetmişinde de aynıdırlar.
Örneğin Zamanın birinde bir padişah takmış kafayı Hızır'ı görmek istermiş; "tizzzz haber salın bana Hızır'ı gösterebilecek adamı, tüm servetime ortak edeceğim tellallar böyle söylesin."
Derken; fakir, kıt kanaat geçinemeyen bir çoban bunu duymuş. Emir padişahtan gelince aksi durumda; kellesinin de gideceğini göze alıp yine de şu yalan dünyada karısını, doğacak çocuğuna hiç olmazsa güzel bir kaç günde olsa yaşatmak uğruna, varmış padişahın yanına, "ben demiş; ben gösteririm size Hızır'ı ey Hünkarım, lakin bana 40 gün mühlet", "tamam" demiş padişah "al karını da yaşayın bu sarayda ancak 40 gün sonra gösteremezsen sır'rını, gider kellen" demiş Padişah. "Tamam" demiş adam. Sonra 40. gün gelmiş çatmış. Padişah, çağırın demiş köylüyü göstersin bana Hızır'ı. Adam padişah'ın yanına varınca söylemiş gerçeği; "doğmamış çocuğumun rızkı, karımın yüzünde biraz da olsun mutluluk görebilmek için giriştim böyle bir işe ey Padişahım" demiş. "Affedin". Bunu duyan Padişah sinirlenmiş, yanında 3 tane veziri.
Sormuş, 1.ye demiş "ne yapmalı bu adama?" Tam o sırada küçük bir çocuk ortalıkta koşar gibi hareketlerle gizemli bir şekilde; "Aslı Hû, nesli Hû..." demiş kaybolmuş bir anda...
1. Vezir cevaplamış "ey Padişahım sizin gibi bir Padişaha böyle bir hakaret olmaz, bunu öldürelim keselim" vs. böyle zalimce şeyler yapılmasını dilemiş.
Sonra Padişah 2.ye sormuş: o da bunu marangozların kullandığı alet edavatlarda işkence ederek falan filan bir yığın vahşi şeyler o da söylemiş, bir ara az önceki o ufak çocuk yine belirmiş, "Aslı HÛ, nesli HÛ..." diyerek bağırıp gözden kaybolmuş.
Padişah 3. Vezire sormuş: 3.vezir "sizin gibi büyük bir padişaha böyle bir fakiri affetmek düşer ey Padişahım, affedin onu demiş" ki, tam o meyanda tekrar o çocuk ortaya çıkmış bağırarak "Aslı Hû, nesli HÛ" diyerek.
Padişah çabuk tutun o çocuğu demiş ve sormuş sen kimsin?
Çocuk cevaplamış;
"Siz 1.vezire sordunuz asalım keselim dedi, onun babasının babasının daha da babası cellattı, sonra 2.ye sordunuz onun da babasının atasının babası marangozdu ama canavarlıkları ve insanlara işkenceleri ile meşhurdu, sonra 3.ye sordunuz onun da babasının babasının çok daha ötesi bile yine sadrazamdı, yani yine Vezirdi.
O da zaten affetmenizi istedi.
Aslına çeker insan! Aslı HÛ, nesli HÛ..." demiş ve tam kaybolacakken Padişah tutmuş sırtından çevirmiş, peki sen kimsin?" demiş. Gülmüş çocuk ve cevaplamış:
"Ben de HIZIR’ım” demiş.
İşte böyle dostlar demişler ya atalarımız her geleni HIZIR bil diye.
Saygılarımla.