HAZAN MEVSİMİ
Mevsim SONBAHAR;
Bir adıyla hazan mevsimide diyebiliriz.
Yapraklar sararıp dökülüyor, ayaklar altında gazel olup savruluyor. Hepimizin bildiği gibi bize göre mevsimsel olarak ağaç ODUN olup kış uykusuna yatıyor.
Birde bakmışız bütün ağaçlar aynı renkte aynı ODUN.
Sonra bakmışsın bir emir gelmiş yeniden yeşermeye, çiçek açmaya başlamış,aynı emirle,sen falan ağaca git elma ol.Sen filan ağaca git şeftali ol armut ol. Peki bunlar nasıl oluyor nasıl o odun hayat buluyor. Bunu yapan usta kim? Nasıl bir ilim nasıl bir sanat.
Hiç düşünüyormuyuz. Bütün bu olanlar İnsan ölecek toprak olacak tamam orada hayat bitecek,
Tekrar dirilme falan yok diyen dinden ilimden nasibini almamış nasipsizlere apaçık şamar gibi bir cevap aslında...
SONBAHAR’ın birde yağmur mevsimi olma özelliği vardır hepimizin bildiği.
Yağmur diyip geçmeyelim.
Yağmur herkesi üzmeden adeta yüzümüzü okşar derecesinde herkese eşit yağar. Ne üzerine basana, nede yüzüne tükürene kızar gücenir. Bütün bitkilerin vitaminlerini,hayatını içinde barındırır,adeta toprağa hayat verir.
Böyle bir nimete ansiklopedi dolusu yazılar övgüler yazsak anlatamağa gücümüz yetmez.
Yinede diyorumki;
Yağmuru anlatan daha fazla şarkı olmalı... daha fazla türkü,daha fazla şiir...
YAĞMUR
Rahmetinle arza indiğin suyla,
Ruhuma şebnem ol gelerek öyle,
Bana duyulmamış mısralar söyle,
Dizeleri şefkâtinde okunsun.
Katrelerin gönüllere dokunsun.
Damla damla düşer göle dönersin.
Gölü geçer deli nile dönersin.
Dağı taşı yıkan sele dönersin.
Rabbim bizi afetinden sakınsın.
Katrelerin gönüllere dokunsun.
Yağ yağmurum sermest olam selinle,
Gülşen’inde hemhâl olam gül'ünle,
Rehberim ol götür beni yolunla,
Biliyorum bana benden yakınsın,
Katrelerin gönüllere dokunsun.
Seni halk eylemiş varların varı,
Yağmur bilemeyiz sendeki sırrı,
Götür üzerimden günahı kiri,
Seyyiat’lar senin ile yıkansın,
Katrelerin gönüllere dokunsun.
İki gözüm ufuklara dalarken
Yüreğimi mavera’ya salarken,
Damlaların kayaları delerken,
Gazi şaşsın gökyüzüne bakınsın,
Katrelerin gönüllere dokunsun.