GAZZE KANAYAN YARA.
Değerli Gönüldaşlarım
Bu günkü yazımda birinci Kıblemiz olan KUDÜS ve TERÖRİST İSRAİL’ canı sıkıldıkça GAZZE’yi vurması.
Pek bu mesele bizi neden ilgilendiriyor? Çünkü peygamber efendimiz (s.a.v) hadisinde şöyle diyor “Müslüman’ın derdi ile dertlenmeyen bizim namazgahından uzak dursun.” Onun için Gazze her müslümanın derdi olmalı.
Bu bağlamda GAZZE ‘nin savunması için gözünü kırpmadan şehit olmayı tercih eden şühedanın kahramanlıklarını konuşalım isterseniz. Peki, TERÖRİST İSRAİL buralara nasıl geldi.
General Archibald Murray komutasında İngilizler, Anzak birlikleriyle beraber, Şerif Hüseyin’in başlattığı ayaklanmadan da faydalanarak harekete geçmişlerdir. Amaçları, Kudüs ve Filistin’i ele geçirip Suriye, Irak ve Arap Yarımadası’ndaki Osmanlı güçlerinin bağlantısını kesmektir.
Gazze’deki Çanakkale Alayı
Alman Von Kress Paşa’nın komutasındaki Osmanlı Ordusu ise erzaksız ve yorgundur. Anadolu ve Irak’tan takviye birliklerin gelmesi beklenmekte, bu bağlamda Gazze’ye Çanakkale Cephesi’nde savaşmış askerler ve alaylar da gönderilmektedir. Her iki tarafında güçlerini burada pekiştirmesiyle İngilizlerle 7 ay 11 gün sürecek olan “Gazze Muharebeleri” 26 Mart 1917’de başlamıştır. Ani bir baskınla gerçekleşen ilk İngiliz taarruzu, donanma, zırhlı otomobiller, uçaklar ve süvari kıtalarıyla desteklenen kara piyadeleriyle yapılmıştır. “Birinci Gazze Muharebesi” bu şartlar altında Osmanlı askerlerinin süngü hücumuyla zaferle neticelenmiştir.
Zaferde Çanakkale’den gelen alayın etkisi büyük olmuştur. Bu alayın varlığını haber alan İngiliz askerleri psikolojik olarak etkilenmiştir. “İngilizler cepheyi yorgun ve boş bulan Gazze ordusuna iki defa taarruz ettiler. Denizden büyük gemi topları şehri birkaç defa yerle bir etti. Artık harap olan Gazze’yi ilk müthiş hücumdan kurtaran alay, bizim tarihte en iyi isimlerinden birini bırakmıştır.
İlk iki mağlubiyetin intikamını almak ve Gazze savuma hattını yararak bu defteri kapamak isteyen General Allenby, ikmal hazırlıklarını tamamladıktan sonra “Üçüncü Gazze Muharebesi” için planlarını yapmıştır. Bu sırada Mekke Şerifi Hüseyin’in oğullarından Emir Faysal da kumandası altındaki kuvvetlerle düşmanla işbirliği yaparak Osmanlı Ordusu’nu arkadan vurmaya başlamıştır. 6 Kasım 1917’ de hava, kara ve denizden yapılan bombardımanlar ve yaşanan şiddetli muharebe sonucunda İngiliz ilerleyişi durdurulamamıştır. Din kardeşleri olan Emir Faysal kuvvetlerinin ihaneti sebebiyle manevi açıdan da yara almış Osmanlı askerleri daha fazla Gazze-Tellü’ş-Şeria-Birü’s-Sebi hattında tutunamayarak Gazze’yi tahliye etmiştir. Önünde durabilecek mühim bir güç kalmayan General Allenby ise bu başarıyla yaşanan iki yenilginin zararlarını tamir etmiş ve Kudüs’ü işgale muvaffak olmuştur.
Ondan sonraki safhada arabların gayrimenkullerine Yahudilerin iyi para vermeleri durumunda topraklarını satma gafleti sonucu Yahudi ler alan kazanarak Devletlerini kurdular ve o gün bugün oradan huzur gitti. Şimdi işleri Allaha kaldı bize de dua etmekten başka çare bırakmadılar. Bende âcizane bir ŞİİR le konuyu edebi açıdan dile getirmeğe çalıştım.
Saygılarımla.
GAZZE KANAYAN YARA
Gazze kanayan yara, Gazze yürekde sancı.
Kurşun hedef seçmeden, alıyor yaşlı genci.
Zulüm sanki Han olmuş, Gazze vahşete hancı.
Hancıya imdat eyle,yetiş ey güzel Allah.
Sen herşeyi görensin tevekkeltü alallah.
Hesap edemez olduk, giden onca kaybı,
Duymasın Abdül Hamid olan bunca ayıbı.
Mezarında rahatmı? Salahaddin Eyyubi,
Bu utanç yetsin artık, yetiş ey Güzel Allah,
Sen her şeyi görensin, Tevekkeltü Alallah.
Bilmem nerede durur, nerede bunun ucu?
Daha kaç can gidecek,bilmiyom daha kaçı?
Gazze de doğdu fakir, orda doğmakmı suçu?
Bu fakiri görerek yetiş ey güzel Allah.
Sen her şeyi görensin Tevekkeltü Alallah.
Kudurdu zalim siyon,bombalar yağdırıyor
Kızı vurulmuş yerde, bir Baba haykırıyor.
Zulme sessiz ağırdan müslümanlar bakıyor.
Haykırışa, Avaza yetiş ey güzel Allah.
Sen her şeyi görensin Tevekkeltü Alallah.
AB zulme tam sağır, kulakları tıkadı.
BM toplandı Güya, umutları suladı.
Konsey Üstüne üstlük Filistini kınadı.
İşleri sana kaldı yetiş ey güzel allah.
Sen her şeyi görensin Tevekkeltü Alallah.
Umutları tükendi, umutlar kaldı güze.
Bekliyorlar mucize belki çıkarır düze.
Yeni bir Yavuz gerek, belki gelirler dize.
Yavuzu gönder Rabbim, yetiş ey güzel Allah.
Sen her şeyi görensin Tevekkeltü Alallah.