FRANSA DA MÜSLÜMANLIĞI SEÇEN ERMENİ KIZ NESRİN.
Değerli gönüldaşlarım
Bu haftaki yazım bazen bizden olmayanı dışlamağa çalıştığımız ama dinleri ayrıda olsa bizi asla bırakmayan kıymetini bilmediğimiz değerlerimiz vardır. Kalemimi elime aldım tam yazacağım bu hikaye geldi aklıma kalemim yazmaktan utandı adeta bu hikayeyi paylaşmadan tek satıra şahitlik etmem der gibiydi. Onun için sizinle direk paylaşma zorunluluğu duydum inşallah memnun olur bana da duada bulunursunuz.
Benim adım NESRİN. Fransa’da doğdum. 22 yaşındayım. Annem ve babam Türkiye’de doğmuşlar. Sonradan 1980’li yıllarda Fransa’ya gelip yerleşmişler. Ailem Hıristiyan bir aile. Soy olarak da ERMENİYİZ.
Sizlerin bi çoğunuzun ailesi de müslümandır değil mi?
Sizler az veya çok dininizi biliyorsunuzdur. Belki bilmeyeniniz de vardır. Benim hrıstiyan olan ailemin içinde Müslüman olan yanlızca ben varım. 15 YAŞIMDA İSLAMI seçtim. Şu anda 22 yaşındayım. Hidayete erişim tam 7 sene oluyor elhamdulillah.
Hani Allah-u Teala diyor ya : “Kim hidayet isterse ona hidayet yolarını açarım ”
Sizler az veya çok dininizi biliyorsunuzdur. Belki bilmeyeniniz de vardır. Benim Hrıstiyan olan ailemin içinde Müslüman olan yanlızca ben varım. 15 yaşında İslamı seçtim. Şu anda 22 yaşındayım. Hidayete erişim tam 7 sene oluyor elhamdulillah. Hani Allah-u Teala diyor ya : “Kim hidayet isterse ona hidayet yolarını açarım ”
Öyle bir duygu ki kelimeler yetmez, cümleler yetmez, tam olarak yaşanır. Küçüklüğümden beri komşumuz olan bir Türk ailesi ile görüşüyorduk. Annem anneleriyle, bende kızlarıyla arkadaşlık ediyorduk. Ben devamlı onların evlerine gidiyordum.
Bu ailede gördüğüm islami güzellikler ve sıcak hava sebebiyle kendimde bir huzur hissettim. Daha sonra kendi kendime sordum: Niye ben MÜSLÜMAN olmuyorum? dedim. Onların da yardımıyla Kelime-i Şehadet getirdim ve Müslüman oldum elhamdulillah. Daha sonra arkadaşımın annesi bana İslamı, Allah’ın ne kadar büyük ve yüce olduğunu anlattı. Kalbimde Allah aşkı doğmaya başladı.
Sanki ben bu dünyada değilim, bambaşka bir alemdeyim. Çok tuaf bir duygu. Sonra benim için yeni bir hayat başladı, yeni bir yaşam. Babam çok karşı çıktı. Kesinlikle istemiyordu. Annem için pek fark etmiyordu, karşı gelen en çok babamdı.
İlk zamanlar babamdan sakladım Müslüman olduğumu. Namazlarımı kılarken kapımı kilitliyordum, ondan gizli kılıyordum. Tabiki bunlar kolay olmuyordu. Bir keresinde anahtarımı kaybettim, koyduğum yeri hatırlayamadım. Namaz kılmam gerekiyordu. Kapının arkasına sandalye, dolap gibi ağır şeyler koymaya çalıştım.
Babam benim kapımı zorlayarak girdi. Beni namaz kılarken gördü. Namazım bitince bağırdı, çağırdı . Ancak bazı sözler vardır ki dövmekten daha beterdir. Sen HRİSTİYAN’sın dedi bana. Beni Müslüman olarak çok zor kabul etti. Çok zor bile olsa zamanla kabuletti elhamdulillah. Daha sonra islami bir okula gitmeye kara verdim.
Kendi kendime; ”Mademki Müslüman oldum temel dini bilgiler almam lazım”dedim. Müslüman dostlarımın yardımı ile bir İslami okula (İbn-i Sina İslam Enstitüsüne) yazıldım. Tabiki bütün aile ayağa kalktı, hiç kimse istemiyordu benim bu okula gitmemi. Neyse zor oldu ama başardım Rabimin yardımıyla.
Birkaç yılda dinim İslam hakkında birçok şey öğrendim. Ancak öğrendiklerime bakınca günümüz müslümanlarını gördüğüm zaman çok üzülüyorum. Müslümanlar maalesef harama düşebiliyorlar, ahlaken kötü davranışlarda bulunabiliyorlar. Belki günümüz müslümanları da dinlerini tam olarak öğrenmiyorlar.
Maalesef örnek olamıyorlar ve ellerindekinin kıymetinin farkında değiller. Bu beni çok üzüyor. Kardeşlerim ! Elinizdeki nimeti geri çevirmeyin, her şeyin, elinizdekilerin kıymetini bilin. Çünkü İslam’ı zor bulanlar ve çok zorluklarla yaşayanlar var.
Allah-u Teala diyor ya Hucurat Suresi’nde ”Müminler ancak kardeşidir.” Bu Allah’ın kurmuş olduğu bir iman kardeşliğidir. İnşaallah bir çok şeyi düşünürsünüz ve ibret alırsınız. Rabbim beni buna sebep kılsın. Bana ve bütün kardeşlerinize dua edin. Kendinize iyi bakın, Allah emanet olun.Diyen NESRİN’e bizde Allah senden razı olsun senin gibilerin sayısını artırsın diyoruz.
Saygılarımla.