Değerli gönüldaşlarım
Geçtiğimiz yaz bir toplantıdayız konumuz Edebiyat herkes edebiyat adına bir şeyler paylaşıyor. Sıra bize geldi anlatıyoruz tabii içlerinden tanımadığım birisi sordu nerelisiniz?
Övünerek Soğuğu sert insanı mert olan şehirden,Afyonkarahisar’dan tabii. Dedi iyi güzel. Madem şairsin BÜYÜK TAARRUZ ‘u anlatan şiirin varmı deyince bir anda buz kesildim,soğuğu iliklerime kadar hissettim. Mahçup bir edayla yok dedim. Ama o gün kendime söz verdim Büyük Taarruz’a bir şiir yazacağım diye ve Rabbime bin şükür yazmak nasip oldu. Tabiki şiiri yazan değil yazdıran önemli.
BÜYÜK TAARRUZ’a Başta Baş komutan Gazi Mustafa kemal olmak üzere,katılan paşasından neferine, yardım eden halkın kızından kızanına saşhsım ve ülkem adına binlerce teşekkür ederim. Ruhları şad, mekanları cennet olsun. Allahım hepsine rahmet eylesin.
BÜYÜK TAARRUZ
Yıl bin dokuz ondokuz,ülkeme kâbus çöktü
Habis Yunan zehrini İzmir’den yurda döktü.
Anlattığım ne masal, ne şehir efsanesi
On üç Temmuz yirmi bir gerçeğin ta kendisi.
Afyon Temmuz sabahı, işgal ile uyandı
Çiğerlere kor düştü, ağıtlar yankılandı.
Sanki deprem misali, yurdum yasa büründü
İşgâlin sarsıntısı, Ankara’dan göründü.
Mebusanlar meclise, koştular pare pare
Olayla hemhâl olup, aradılar bir çare.
Kumandanlar kapıdan, bir bir içe alındı
Akşehir’e yollanıp,maça karar kılındı.
Maçtan sonra toplantı, sabaha kadar sürdü
Mustafa kemâl ile,bütün paşalar vardı.
Tek tek kumandanların,hür görüşü alındı
Planımız Kurt kapanı,onda karar kılındı.
Paşa’lar tamam dedi, Allah kerim yarına
Hepsi gizlilik ile, döndü görev yerine.
Mustafa kemâl dedi, Asker bize yok rahat
İstikamet şuhuta, gece dinlen gündüz yat.
Sağında İsmet Paşa, Fahreddin’i soluna
Şuhuttan ayrılarak, düştü Zafer yoluna.
Halk üstün bir gayretle, hepsi yola döküldü
Top, teçhizat, cephane kağnılarla çekildi.
Büyük zorluklar ile, Kocatepe’ye çıktı
Hedefleri gözleyip, topları dizayn etti.
Sonra gözetleyerek, bekledi sis dağılsın
Düşman tam isabetle, ateşimde boğulsun.
Saatine göz atıp, tam sağladı gümanı
Baktı vakit dört otuz, tam Taarruz zamanı,
Ateeş dedi haykırdı, gür sesiyle ünledi
Cehennem etti toplar, tepe dağ taş inledi.
Sırasıyla Kalecik, Tınaztepe alındı
Sayısız güllelerle, Çiğiltepe delindi.
İnanmıştı Zafere, vurun aslanlarım vur
Afyonkarahi̇sar’ım, artık özgürsün özgür.
Kahraman süvariler, tuttu ahır dağını
Düşmanı çevreleyip, hem solunu sağını.
İnanmıştı Fahreddin, Zaferin davasına
İndi atlılarıyla, Sincanlı ovasına.
Kovalayıp düşmanı, fırtına olup esti
Kemal paşa emriyle, demir yolunu kesti.
Fevzi Paşa Döğere set çekip öyle durdu
Nurettin’se kuzeyden kurt kapanını kurdu.
Kol ordular kapanı, yavaş yavaş daralttı
Savaşamayan düşman, zafere havlu attı.
Kaçan düşman yoruldu, bitap düşüp kesildi
Otuz Ağustos günü, tam kapana kısıldı.
Tüm ordu süngüsüyle, düşmana ecel oldu
Dumlupınar ovası, sayısız ceset doldu.
Baş komutan gururla, görünce Zaferini
Haykırdı Heey Anistas, gel kurtar Askerini.
Sonra dönüp orduya, şimşek olup çaktınız
Vuruşun yiğitlerim, şimdi hedef Akdeniz.
Uşak, Aydın Manisa ,birer birer alındı
Feth oldu kalan iller, hem İzmire gelindi.
Kaçan kaçtı kaçmayan rıhtıma çakıldılar
Kaçamayanlar ise, denize döküldüler.
Kemal paşa atıyla meydana demir attı
Muzaffer edasıyla İzmire hitap etti.
Dokuz Eylül yirmiki, Zaferin adı kondu
Bu Zaferin adına, BÜYÜK TAARRUZ dendi.
Ordularım var olun, fethe şeref kattınız
Kabus bitti ulusum, bayramı hak ettiniz.
Başkomutan seslendi, ülkem sevinçle dolsun
Ey şanlı Türk milleti, Zaferin kutlu olsun.