Çocukken anlatırdı .Dedeler nineler
Çıkacak kutu içinden adam. Duyulacak sesler
İki karton arasına,gererdik .Teller
Burardık teli, kıtır kıtır, eder
****
Sonra radyoyu gördük.Sanırsın, dolap
Önünde kareli, örtülü çorap
Sesler gelirdi. İnce narin kibar
Ne güzel anlatırdı. Jülide Gülizar
******
Orta okulu bitirdim.Radyoydu ,derdim
Bir tane alıver diye, Amcama söyledim
Dedi git Halde, Murat beye
İyisinden bir radyo, versin bize
Gittim. Murat amcada çeşit çeşit
Fransız, İngiliz ,Alman ,ayrı tip
Amca okka'lısı olsun, ver dedim
Vidor marka radyoyu, zor getirdim.
Anten priz elektrikçi Mustafa'ya çektirdim
''Bende ki keyif kimsede yok'' derdim
Haberlere ajans denirdi. O zaman
Öğle akşam, olanları dinlerdik, dünyadan
Türküler olurdu efeler'den beylerden
''Çanakkale içinde vurdular beni,
İzmirin kavakları,dökülür yaprakları
Afiyonun kalesi - Selam olsun Bolu beyine''
Şarkılar okurdu geçmiş dönem. Pirlerden
Münir Nurettin .Müzeyyen Senar, Safiye ayla
''Yine bir nihal aldı bu gönlümü
Simten gonca fem, yaktı bu gönlümü'',
''Akşam oldu hüzünlendim ben yine,
''Çile bülbülüm çile''
-------------
Şimdi bakıyorum;Televizyon, Telefon, Tabletten
Hem dinle hem seyret üç yönden
Daha neler icat olur kestiremem bu günden
Görenler Kıyamet kopacak derlerdi eskiden