De ki: “Ey inanan kullarım, Rabbinizden korkunuz. Bu dünyada iyilik yapanlara iyilik vardır. Allah’ın yarattığı yeryüzü geniştir. Yalnız sabredenlerin ödülleri sınırsız olarak ödenir.” (Zümer 10)
Ey Peygamber, sabret. Kuşkusuz Allah’ın vaadi gerçektir. Onları uyardıklarımızdan bir kısmını sana göstersek de, veya ondan önce seni öldürsek de bil ki onlar sonunda bize döndürüleceklerdir. (Mümin 77)
And olsun ki içinizden mücadele (cihad) edenleri ve sabredenleri bilmek için sizi deneyeceğiz ve sözlerinizin doğruluğunu da ölçeceğiz. (Muhammed 31)
Artık Rabbinin hükmüne sabret. Onlardan hiçbir günahkar, yada nanköre uyma. (İnsan 24)
Emaneti koruma
Kitap sahiplerinden öyleleri vardır ki onlara hazineler emanet etsen, onu sana eksiksiz iade ederler. Yine öyleleri de vardır ki bir lira emanet etsen, tepesine dikilmedikçe, onu sana geri vermezler. Bunun sebebi, onların: “Okuma bilmeyenlere karşı, bize hiçbir sorumluluk yoktur” demeleridir. Bunlar bile bile Allah’a iftira ediyorlar. (Ali İmran 75)
Kuşkusuz Allah, emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hüküm verdiğinizde adaletle hükmetmenizi emreder. Gerçekten Allah ne güzel öğüt veriyor. Şüphesiz Allah her şeyi duyar ve görür. (Nisa 58)
Onlar emanetleri korur ve verdikleri sözleri yerine getirirler. (Müminun 8)
İyilik yapmak
Allah yolunda mallarınızı gönül hoşluğu ile harcayın. Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın. İyilik yapın, kuşkusuz Allah iyilik yapanları sever. (Bakara 195)
Sana Allah için neyi harcayacaklarını soruyorlar. De ki: “Malınızdan harcayacaklarınızı, anne ve babanıza, yakın akrabalarınıza, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara harcayın” yaptığınız her iyiliği Allah kesinlikle bilmektedir. (Bakara 215)