Geçmiş Zaman-8
Nan-ı Nimet (Ekmek nimettir)
Dünya yaratılırken, bitkilerde tohumlar da yaratılmış. Ademoğlu, önce dişiyle öğütmüş. Hamur etmiş olmamış. Ateşte pişirmiş yemiş. İnsan yaşamı için, ekmek Allah'ın bir armağanı, onsuz olmuyor. Tıpkı susuz yaşam olmadığı gibi. Alman harbi yıllarında, babam Belediyenin un tahsisini alır. Çuvalsız bedel tayin edilir. Fırınlara dağıtır. Fırıncılardan borç takan olur. Ödemez v.s. Bir fırıncının (Bak Osman ağa bir daha önüme geçip para isteme, seni Belediyeye, un vermiyor diye şikayet ederim. Ekmeğinden olursun) diye tehdit ettiğini unutamam. Şuhutta ki bir fırıncıdan, babamın dostu, bakan Veysel Eroğlu'nun dedesi alacağımızı tahsil edivermişti.
Babam, Dinarda Dedeoğlu ve Gürcanlar'dan (ikisi de akraba ) un alıp satıyordu. Menderes un fabrikasını Tezcanlar çalıştırıyordu. Tezcanlar Eğridir un fabrikasını kiralayınca, teklif üzerine orayla çalışıldı. Eğridir kooperatifi 7 yıl sonra fabrikayı geri aldı. Tezcanlar Akşehir'de un fabrikası yaptı. Dinar unu gibi üretince tercih edildi. İşleri geliştirdiler, İzmir'de ihracata geçti. Burdur ununa başlayınca, Kutsi Ermişten teklif geldi. Ne cana yakın insandı. Un yanında irmik de yapıyordu. Trakya irmiğinden vazgeçtik. Onun küçücük fabrikası bize özel un irmik yaptı. hazırladı. Gittik veya kamyonla aldırdık. Belediyenin Ordu Bulvarında ekmek dağıttığı, Zafer meydanında, un mamulleri sattığını görünce bunlar aklıma geldi. Yüntaş ekmek fabrikası yönetiminde dörtyıl murakıplığında iki yıl bulundum. Bundan önceki Yüntaş ekmek fabrikasını, Erkmen Belediye Başkanı Memduh Kuş ve Osman Korkmaz, Ali Çiloğlu birlikte satın aldık yeniledik. Firma belediyeye itimat etmedi. Ali Çiloğlu ve ben senet vermiştik.
Alman harbi sırasında Afyon'dan en güzel hediye ekmek idi. Sipariş alıp satanlar oldu. Bu gelenek bu günde sürüyor, Sucuk lokum alanlar 4-5 ekmek alıp götürüyor. Zaman zaman Akşehirde Hayri Uzunoğlunun ununu sattık. Hayri bey Karaadilliden buğday alıyor biz onun yerine Akşehir'den un alıyorduk.
Afyonda Uğur un fabrikası (makine alet edevat) güçlükle yapıldı. At arabasıyla un aldığımızı hatırlıyorum. İhsaniye un fabrikası ise verese oldu satıldı, çalıştırılamadı