Geliyor çeşitli haber, Çin'den aşıdan
Parça piliç, but göğüs aldım. Çarşıdan
Sebze meyve aldım. Çukur manavdan
Elde poşet gidiyordum. Aradan
Bir arkadaş belirdi. Çıktı karşıdan
Dedi. Ne olacak ,nedir? böyle halimiz
Yaşlandık. Bir türlü bitmiyor derdimiz
Sen durmadan taşı, bıktım, taşımaktan
Dedim. Bir söz vardır .Geçmişten atadan
Babamın ölüp gittiğine hiç yanmam
Eve harç taşıyanı ,aldı .Yaradan
Eskiden naylon poşet mi vardı. Sanırsın
Zembil heybe olsa ,kuvvet yok. ne yaparsın
At eşek yok ki hem biner hem taşırsın
Bereket kalktı. Toklar açlıktan ölecek
Dedem kalk da gör. kalmadı denecek
Nerede o serilen , orta yaygıları
Nerede o kurulan meydan sofraları
Tel , ekmek kadayıf, kabak tatlıları
Kızartılmış börekler, lahana dolmaları
Hepsi de masal oldu. pişirecek kim kaldı.
Kalmadı eski adetler, sıralı davetler
Gülüş çığrış, büyük küçük, neşeli sohbetler
Kalmadı. huzur, ne lokumda ne ağızda tat
Yenir yutulur değil, çekilmez böyle hayat