Hani o günde birlikte sevimli konuk idim
Ayrılığı anmazdım. Birliğine saygılı idim
Âşkın ile sevgilin, dünya padişahı idim
Cennette oturur. Belirli bir Adem idim
Günahım itti beni; 'Ey peri kapında dur!
Senin şefkatine galip geldi. Ettim kusur
***
Yakındım.Has Haremine saygı duyardım
Canan'a dahildim. Pek çok rağbet ederdim
Ayağına düşerdim. Başta Devletim vardı
Olgun âşkımla tanışmışlığım vardı
Derdin esiri oldum.Cefa ayrılığındayım
Çaresi devası yok. Şimdi bir bela'dayım
***
Benim o mihnet ile sevgili olan Aşık
Benim sevgiyle, dertle inleyen Aşık
Benim o akıl gibi perişan olan Aşık
Benim o ışık gibi kararsız olan Aşık
Bağırıp çağırmakla, dinmedi gözyaşım
Canımın içine girdi. Ayrılığı güzel Yar'in
***
Ne Yar ayrılığını, çekmeye kudretim var
Ne fikrimi söylemeye, dilim damağım var
Gönülde sevgili Can'a, üzüntüm var
Cihanı görmüyorum. Bir garip halim var
Gönül aynam kırık. Hatır sayan'ım yok
Gözümden başka, bana ağlayanım yok
***
Semai gibi, döne döne eylerim. Ah- Figan
Ayrılık canıma yetti. Erişmeye yok derman
Ne çare bulayım. Bilmem Ey Şeh'i devran
Gam'ınla, öyle düşkünüm ki; Edemem feryat
Korkum bu! Zayıf bedenim, Ah! Eder berbat
-------------------------------------------------------
(Sultan Hz. DİVANİ'nin bir müseddesini bugünkü dilimizle düzenledim.
Varsa kusurum affola)