Anne, baba, dede nine, oğul, kız damat gelin gibi birbirlerine bağlı fertlerin, bir arada yaşamı sürdürdüğü, topluluğa Aile diyoruz. Bu birliktelik, bölgelere, ekonomik durumlara göre değişmektedir.
Geniş aile ya da, Ata Erkil aile, bir yönetenin başkanlığında, Eş, çocuk, torun, gelin, damat, amca, dayı, hala, teyzelerden oluşabilir. Benim çocukluğumda, baba annemin yönetiminde babam, annem, iki amcam, iki halam, bir arada yaşadığımızı hatırlıyorum. Sonradan amcalarım evlendi. halalarım gelin oldu. Ayrı ailelerde yer aldılar.
Dar ve çekirdek aile anne, baba çocuklardan oluşur. Ailedeki yönetimin baba veya annede oluşuna göre şekil alır. Babanın yetkili olduğuna ataerkil aile, anne başkan ise anaerkil aile denir. Genelde baba hakimiyeti esastır. Tek eşli veya çok eşli (2-3 kadınla evli) erkekler de vardır. Huzurlu bir evlenme değildir.
Eski Türklerde aile;
Türkler ve çağdaşı toplumlarda, Ataerkil yapısı görülür. Ailede oğullar arasında ihtilaflarda annenin reis olduğu durumlar da vardır. Cengiz Han'ın annesinin ben sizin ananızım, ben ne dersem o olacaktır sözü tarihte yer alır. İlk zamanlarda göçebe ve savaşçı bir toplum olmanın gereği, ailede erkeğin, toplum içindeki yeri kadına göre üstündür.
Yakut Türklerinde ise, Anaerkil ailede, babanın yerini dayılar almıştır. Bu şekle Pederi aile denilir. Evlenme sırasında, erkek tarafından kadının ailesine, para veya mal verilir. Kadının kusurlu olduğu ayrılıkta ödenen miktar, erkeğe iade edilir. Fazla yaygın olmamakla beraber, Eski Türk toplumunda zengin aileler arasında görülen bir uygulamadır. Aynı şekilde, erkeğin ölümünde, baba veya Ağabeyin, üvey anne ve yenge ile evliliği vakıalarda vardır. Bu durum ailenin dağılmaması, bir arada kalması, çocukların yetiştirilmesi içindir. Dul kadınlarda ise kayın biraderiyle evlenerek, ölen kocasının huzura kavuşacağı inancı vardır. Bunun için tercih edilmiştir.