Çocukluğumda, yuvarlak küçük yer sofraları vardı.Diz çökerek oturulur. Sağ elle tahta kaşık veya çatal tutulur. Dede baba anne başlamadan yemeğe el uzatılmaz' idi. Yiyecek kişi fazla ise büyük siniler masa üstüne konurdu, Yemek sofrası göbek hizası veya daha yüksek olurdu. Mahalle fırınların annelerin yoğurduğu hamur dan yapılan ekmekler dilimlerin büyüklere büyük, küçüklere küçük dilimler önüne konulur, besmele ile yemeğe başlanırdı.
O dönemde çocuklara az al ye, onu yut sonra bir daha al.Avurdunu şişirme denirdi.Öksürüp tıksırmadan yavaş yiyenler örnek alınırdı.
Sabahları genelde Tarhana çorbası içilirdi. Ekmek yerine varsa lokul. haşhaşlı pide veya mercimekli bükme, ağzı açık eklenirdi babamın mandıraları olduğu için peynir tereyağ kaymak süt peynir eksik olmazdı.Tulum peyniri kuzu ,koyun derisine ezilerek baskıyla doldurulur. daha çok kışın yenirdi. Keçi peyniri pek sevilmezdi. Köylü,peyniri satmaya getirdiğinde kurnazca Koyunun önde gideni derdi. (Keçiler sürüde önde gider) kurnazlık yapardı. Hamursuz, katmer, varsa eklenir, az ye doymaz isen az daha ye denirdi. Okula gidenlere Kaygana, bükme ağzı açık tan bir parça okul torbasına konur, acıkırsan yersin tembihi yapılırdı.Sonra Simit (susamlı) çarşı fırınlarında yapılıp , satılır oldu.Simitte açlığa iyi hoş gelirdi. yemek sonrası dudaklardaki kırıntı çorba artığı peşkir denen bir beze silinir yıkamaya çeşmeye gidilirdi.
Kahvaltı çay , çorbanın yerini alınca ,sabah yemeği değişti. Yendikten sonra yaşlılar kahve içtiği için kahve öncesinde yenen yemek anlamında sözcük oluştu. Sofraya peynir pekmez yanında zeytin konmaya başlandı. Zeytin gemlikten gelir, zeytinyağlı kaplara konurdu. Eskiden her evde bir et makinesi olurdu.(bizimkini müzeye verdim) Makinede et çekilir inceltilir. köfte veya sucuk yapılırdı. eskiden sucuklarda baharat bulunurdu. Acı olan herkes yiyemez idi.Sabah kahvaltısına davet olmaz fakat kahvaltı sırasında bir yakın gelirse buyur edilirdi. Kahvaltı sonrası baba işine çocuklar okuluna gider . Anneler temizlik yapar dede nine. Sedir denilen yüksekçe yere oturur kahvesini içerdi.
Çocuklar ben şunu yerim bunu yemem diyemezdi.Derse saygısızlık yapmış olurdu.Önüne konanı yiyeceksin . Başkasının yediğine heves etme, başkasının hakkına tecavüz etme denirdi. bu sözler kulaklarımda. kimsenin varına yoğuna karışmadım göz de koymadım. Çalışır kazanır helal yerim dedim.Anne annemin bal arısı sepeti . ahırında mandası vardı. Yeyiver güzelim büyüyünce sende torunlarına yedir derdi. Bende o yolda gidiyorum.