“Adanalı Ziya ve Evrâk-ı Hazân” Adlı Kitaptan Bir Sayfa
Adanalı Ziyâ’nın “Sermediyyet ve Âhiret” başlıklı mesnevisinin 40-54 beyitleri arası “münâcât”tır. Ziyâ münâcâtına, benzer manzumelerde görüldüğü gibi “Yâ İlâhî” hitabı ve yalvarışıyla başlar ve bir kul olarak zayıflığını, günahkâr oluşunu ve Allah’a yakarışını dile getirilir. Elli ikinci beyitte, “yalvarıp yakarma; niyaz, tazarru” anlamına gelen “ibtihâl” kelimesinin kullanılması da bu bölümün “münâcât” oluşuna bir işaret gibidir. “Mesnevi”nin “münâcât” bölümünün metni de şöyledir:
“....................................................
40.Yâ İlâhî ben kulun bî-vâyeyim
Varlığında yeltenir bir sâyeyim
41.Şâh-i sermedsin şerîkin yok senin
Haddi mi lâf eylemek fânî tenin
42.Pây-tâhtın 'âşıkânın sînesi
'Alem olmuş varlığın âyînesi
43.Varlığın her şey şehâdet-hˇânıdır
Yok diyen de varlığın bürhânıdır
44.Hayy ü Kayyûm ü Samed Settâr’sın
Kâdir ü Kahhâr Ganiyy Gaffâr’sın
45.Ben ser-â-pâ cürm ü isyânım amân
Sen bilirsin varsa da dahl-i zamân
46.Hâtıra gelmez günâhlar işledim
Rûh-i ikbâli elimle şişledim
47.Ni'met-i îmân ile meşbû'ınım
Her ne olsam ben senin masnû'ınım
48.Hışmına itmiş tekaddüm rahmetin
Bahr-i bî-pâyân muhît-i ref'etin
49.Katre virmez mi bu deryâ mücrime
Mücrime lâyık değilse yâ kime
50.Zenb-i diğerdir su'âlim de benim
Çâk-i küstâhî-i gaflet dâmenim
51.Eylesem de cebr-i mâ-fâtı hayâl
Hâl ‘âciz 'avdet-i mâzî muhâl
52.İşte geldim rû-be-hâk-i ibtihâl
Ser-kefen pûş-i sefîd âşüfte-hâl
53.Bir gedâyım bâb-ı ihsânında ben
Nân-ı gufrân isterim açdım dehen
54.Şânına hâşâ ki düşsün yâ Celîl
Hâ’iben dönsün kapından bir dahîl”
(Şiirin tenkitli metni, yakında yayımlanacak olan “ADANALI ZİYA ve ŞİİRLERİ” adlı kitabımızda verilmiştir).
(YARIN DEVAM EDECEK)