K-POP TEHLİKESİ
Yayınlanma :
25.06.2022 01:26
Güncelleme
: 25.06.2022 01:26
“2000’li yıllardan sonra sayıları artmaya başlayan bu müzik grupları, ilk zamanlarda Kore hükümeti tarafından olumlu karşılanmıyordu fakat zaman içinde ülkeye kazandırdıkları maddi gelirin göze çarpmasıyla hükümet tarafından da desteklenir hale geldiler. Ülkede birkaç güçlü müzik şirketi tarafından yönetilen piyasa, küçük yaşlarda sözleşmeler imzalattıkları çocukları çok yoğun bir tempoda çalıştırıp ses, dans ve hitabet eğitimlerinden geçirip, kızlara küçük yaşlarda estetik operasyonlar yaptırıp, günü gelince bir grup içerisine idol tanımıyla eklenmelerini sağlıyor. Günde 18 saat gibi uzun sürelerle çalıştırılıp, kilo almasınlar diye düşük kalorili beslenen çocuklar cinsiyetin olmadığı, son derece kusursuz ve mükemmel bir görüntü içerisine sokulup istismar ediliyor. Tüm dünyada hızla tanınmaları ve sonuçta çok büyük paralar kazandırmaları nedeniyle hükümet ya da başka bir yetkili bu istismara ses çıkarmıyor.”
Ergenlerin K-POP hevesi
“Ergenler duygularını yoğun yaşarlar ama kontrol etmekte zorlanırlar, alınganlardır, sevilmediklerini ve beğenilmediklerini düşünürler. Onlar için bir gruba ait olmak çok önemlidir. O nedenle ergenler akran gruplarına alınmak için ellerinden geleni yapar, sosyal kabul görmek için sigaraya başlayabilir, grubun gözüne girmek için suç işleyebilir. Bu kadar hassas olduğu bir dönemde, hele bir de istediği akran gruplarına rahatça giremiyor, yeterince kabul görmüyorsa, ailesi tarafından sıkça eleştiriliyorsa yalnız hisseder, mutsuz olur ve kendini değersiz görür. İşte bu noktada onu bir gruba bağlayacak, içerisinde güvende hissedeceği, idolünü bulacağı K-Pop gibi fan grupları imdadına yetişiyor. Böylece kendilerini sosyal bir ağ içerisine dahil olmuş, aynı düşüncede akranlarla temas kurmuş, günümüz toplumunda herkese dayatılan mükemmel fiziki görünüşe sahip olma arzusunu bir idol üzerinde yansıtabileceği, tam da ihtiyacı olan bir inanç sistemi önüne sunulmuş bir noktada bulurlar.”
Bu noktada anne ve babalar çocukla çatışmaya girmek yerine onun gelişimine saygı göstermeli, bireysel olma çabalarını desteklemeli, pozitif iletişimin mucize önemini göz ardı etmemelidir. Çocukluktan bu yana devam eden ya da ergenlikle birlikte ortaya çıkan sosyal kaygı, iletişim zorlukları, mutsuzluk, içe kapanma gibi belirtiler gösteren gençleri mümkün olduğu kadar erken dönemde psikiyatrik destek için yönlendirmeleri çok önemli. Bu sorunları yaşayan gençler, zararlı akımların ve inanç sistemlerinin etkisine daha kolay kapılıyorlar.”
Toplumsal ve kültürel değerlerin güçlü olması ve nesilden nesile aktarılması sayesinde bu tarz yok edici akımların neden olacağı zararlı etkiler azaltılabilir.
Türkiye olarak kendi kültürümüz de bulunmayan bu ve bunun gibi akımların farkında olarak gençlerimizin ve ailelerinin bu konuda daha duyarlı olmasını, kültürümüzü ve gençlerimizi korumamızı tavsiye ederim.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: