VATANDAŞIN ŞİKÂYETİ VAR!
Aslında bu günden itibaren geçmişte 22/30 Ağustos’ da yaşanan olayları ve anıları ele alacaktım ama vatandaştan gelen şikâyetler üzerine bu yazımı yazmak zorunda kaldım.
Çünkü vatandaşın yaşamış olduğu ve şikâyet ettiği konular bizler için ön plânda gelen istemlerdir ve de kutsaldır.
O nedenle önce vatandaşın çözüm beklediği konuları ve şikâyetleri sizlerle paylaşmak istiyorum!
***
Geçen gün bir fırından ekmek almış olan bir vatandaş yolumu keserek, elindeki ekmeğin fareler tarafından kemirilmiş olduğunu, bunu fırın sahibine veya çalışanına söylediği halde hiç umurlarına bile almadıklarını dile getirdi!
Hangi fırın bu diye sorduğumda; bana fırının adını vermedi ama…
Önemli olan bu fırın değil, bütün fırınların hijyenik anlamda denetlenmesi gerektiğini fakat hiç kimsenin de bu tür şikâyetlerden dolayı da olaylara sıcak bakmadıklarını söyleyerek bunu tekrar dile getirmemi benden rica etti.
İnsan sağlığı ile ilgili olan bu tür olaylar, hele bu günlerde hani merdiven altı ürünler falan diye deniliyor ya, bunlar da oldukça dillerde dolaşır hale gelmiş.
Bunlar ne derece denetleniyor bilemiyoruz ve de göremiyoruz ama ortalık, vatandaşların ifadesine göre bu tür konular oldukça dikkat çekici gibi görünüyor.
Ben detaya fazla girmek istemiyorum ama bir örnek vermek istiyorum hepsi o kadar!
Çünkü bu örnek bana göre her şeye bedel!
Eğer bu memlekette kilosu 15 liraya kadar olan sucuk var ise ve de satılıyorsa…
Bu sucuğun nasıl olduğunu düşünmek bile istemiyorum.
Tatlılar, şekerlemeler, pastalar, kaymaklar ve kilosu 20/ 25 liraya kadar satılan kıymalar var ise ve de bunlar gerektiği gibi denetlenmiyorsa…
Çünkü halen daha satılıyor!
Ki öyle deniliyor!
İnsan sağlığı ve sağlıklı geleceği ne âlemde bunu hep beraber merak eder durumdayız.
Sakın serbest Pazar ekonomisi var, almayın ve yemeyin demeyin.
Bu sağlık meselesi, bu bir gelecek meselesidir!
Allah korusun, her an her şey olabilir.
Ciddiye alır bakarsınız veya denetlesiniz ama biz bunları biliyor ve de zaten denetliyoruz diyemezsiniz!
Çünkü bu vatandaşa şu yaşananlarla beraber adeta küfür gibi gelir.
Bizden bir elçi olarak dillendirmesi ve bilgilerinize sunulması!
***
Yine bu yazıyı yazdığımın sabahı, gazeteye gitmek için dolmuş beklerken, bir cami de imam olan hoca efendi bana el işareti yaparak yanına çağırdı.
“Beni iyi dinler ve ilgilenirsen memnun olurum diyerek şikâyetçi olduğu konuyu anlatmaya başladı:
Birkaç gün önce bulunduğumuz cadde üzerinde başıboş 6/7 sayıda köpekler dolanıyordu.
Ama eksiksiz hemen/hemen bunları her gün görüyoruz desem yalan olmaz hani.
Bunları gördükçe her birimiz ve de çocuklarımız adeta dışarı çıkamaz olduk.
Hele geçen gün sokakta oynayan çocuklara musallat olmuşlar!
Eğer çıkıp da ilgilenmesek vallahi çocukları alimallah parça/parça edecekler!
Allah korusun.
Ben bu başıboş gezen köpekleri Muhtarımıza söyledim ama pek ilgilenmedi gibi.
Senden ricam, lütfen bu olayı dillendir ve de yetkililere ilet.
Yoksa Allak korusun, bu gün olmazsa yarın, çocuklarımızın veya her hangi bir komşumuzun başına kötü bir olay gelebilir.
Bunu da hiç birimiz istemeyiz” Dedi.
Ve ilgileneceğime dair gerekli cevabı alınca da, teşekkür ederek uzaklaştı.
Durum bu.
Özellikle de belediye yetkiliklerine duyurulur.
***
Vatandaşın bu tür sorunlarıyla ilgilenirken, sanki hiç başka işleri yokmuş gibi, hele böyle ekonomik sıkıntı çekilen bir zamanda, sivri akıllının biri yeni bir spor dalı keşfettiğini söylemez mi?
Allah akıl fikir versin.
Bunu dikkate alanlara da heyhat!
Ne imiş efendim.
Yeni bir spor dalı imiş!
Bak hele bak!
İki kişi önce satranç oynayacaklar…
Yenişemeyince de, boks eldivenlerini giyerek boks maçı yapacaklarmış.
Vay anasını!
Ne oluyormuş?
Hem zekâyı hem de, spor olarak vücudu harekete geçiriyormuş!
Hay senin aklına limon sıkayım emi.
Millet ekonomik anlamda burnundan soluyor, yarın ne yapacağını düşünüyor…
Tuzu kuru bu tür insanlar da nelerin peşinde koşuyorlar?
Eh…
Yavaş/yavaş sapıtmaya veya oynatmaya başlıyoruz her halde.
Ben bu gün tebessüm ediyorum.
Lütfen sizde gülümseyin.
Gülmek istemeseniz de, konular zaten sizleri gülümsetecek.