TOPAL ÖRDEK’MİŞ!
Bu günlerde yine yeni söylenen ama pek tasvip edilmeyen sözler/deyimler ve zan bırakan bir takım terimler türedi!
Tanrım; sen yine yeni türeyecek olan bu tür “kem söz” ifade eden terimlerden/sözlerden ve söyleyenlerden bizi/hepimizi koru ve sakın.
Çünkü bunlar hayır soluyan işler değildir.
Çünkü bu tür bakışlar, bu millet ve bu vatan için sağlıklı yapı getirmez!
İz bırakan, üzen ve karamsarlık yaratıp bundan yararlanmak isteyen, tabiri caizse kem zihniyetlerin/düşüncelerin işidir!
Yazıktır.
Ayıptır.
Günahtır!
***
Bu yazının adı ne?
Topal ördek!
Kim söylüyor?
Kim olacak, tabii ki siyasiler?
Ne için söylüyorlar?
Ne için olacak, milletin kafasında iz bırakıp, soru işaretleri yaratıp, seçimle önüne geçemedikleri rakiplerini kötülemek adeta refüze etmek için.
Bir kez daha yazık!
Peki, bu neyi ifade ediyor, neyi anlatmak istiyor diyecek olursak..?
Bu seçimlerdeki halkın oylarıyla yenemedikleri yeni seçilen Belediye Başkanlarını zor durumda bırakıp, iş yapamaz hale getirerek refüze etmek, bir nevi zor durumda bırakıp yıpratmak içindir.
Öyle değil mi ama?
Bu bize, bizlere yakışık alır mı be kardeşim?
Haktan reva mı bu?
Asalette ve doğrulukta böyle şeylerin asla yeri bile olmamalı.
Çünkü bular senin düşmanın falan değil ki?
Sonuçta, kendi halkına, halkımıza verilecek olan bir hizmet yapılacak, iş görme yani bir nevi kutsal görev yapılacak!
Ne imiş?
Yapamazmış, olmazmış, bu görev doğru yürümezmiş!
Çünkü meclis çoğunluğu siyasi parti olarak bunların elindeymiş ve bu durumda böyle bir meclisten seçilen başkan karar bile çıkaramazmış, halka yazık olurmuş!
Bakın/bakın, zihniyete bakın!
Peki, Belediye başkanının hizmet vereceği o hizmet kime karşı verilecek?
Senin/benim/bizim/bu ülkenin halkına değil mi?
Bu seçilen başkana oy verip de seçenler senin halkın/seçmenin, sonuçta bizim insanlarımız değil mi?
Bu halk’a sırf kendi adına siyasi rant sağlamak için senin engelleme yapman, bu insanlara kötülük/fenalık yapmak/ bir nevi ihanet etmek değil mi?
Bu insanlara yazık günah değil mi?
Yalnızca senin adayların seçilip de bu görevleri onlar mı yapsın?
Öbürlerinin de bu tür seçilmişlik olma hakları yok mu?
Hani demokrasi?
Hani saygınlık?
Hani birlik/beraberlik?
Ne oldu bizlere bayanlar/beyler ne oldu?
Nedir bu durum?
Bu nasıl bir mantıktır/bakıştır?
Diyelim ki bir belediye meclisinin üyelerinin çoğunluğu, kaybeden adayın listesinin üyeleri…
Bu meclis üyeleri iş yapılmasın diye, belediye başkanının isteklerini yerine getirmeyecek, bu başkana oy verip seçen insanlarımıza karşı görev yapamayacak duruma düşürülecek…
Sizce doğru olan bu mu?
Yazıklar olsun be.
Bunları da seçen, oy veren ve hizmet bekleyen insanlarımız kim?
Onlar da hizmet bekleyen bu vatanın evlatları değil mi?
Yazık.
İşte bu zihniyet, bu bakış, bu siyaset artık misyonunu yitirmiş ve tamamlamıştır!
***
Kim ne derse desin;
Birliği/beraberliği ve kardeşliği özleyen, ülkesini ve insanlarını seven…
Aynı Çanakkale’de, Kocatepe’de ve Dumlupınar’da olanlar gibi, bu millet bu seçmen yine kardeşçe bir araya gelerek gereğini demokratik bir şekilde yapacaklardır.
Veee…
Topal ördek gibi bu tür sözleri sarf eden, düşünen ve bu tür yapılardan medet umanların da, tarihin karanlık sayfalarına adlarını yazdıracaklardır.
Ben bu yazıyı yazarken bile üzülüyorum ama…
Gülen yüzler için yine de gülümseyeceğim.
Gülen yüzleriniz hiç solmasın.