Muhalefetiyle olsun, yeni kurulan partileriyle olsun, bu ülkenin ve insanlarının mutlu yaşaması için, devlet yönetme anlamında, işlevlik kazanmış, ilkeleriyle, onurlarıyla görev yapmak isteyen hiçbir siyasi kuruluş veya kurum, asla “takoz parti” diye vasıflandırılamaz, adlandırılamaz!
Son derecede de üzücü bir söylemdir.
Bu söyleme bir “Türkiye Cumhuriyeti” vatandaşı olarak katılmıyorum ve de kınıyorum.
Çünkü bunlar, sevseniz de, sevmeseniz de, isteseniz de, istemeseniz de, milyonlarca insanımızı temsil eden siyasi kurumlarımızdır.
Her boyda ve kültürde yaşayan insanlarımız da, umuyorum ki bu uygulamayı doğru bulmuyorlardır.
Çünkü üzücü bir yapı!
***
Kim bu “takoz” diye tabir edilen kuruluşlar?
Biri “CHP”, biri de yeni kurulan ve “takoz” diye tabir edenlerin kendi içinden çıkıp gömlek değiştiren “Gelecek Partisi” imiş!
Yani, vatan/millet/Sakarya anlamında ilgi gören fakat iktidar erkine muhalefet edildiğinde de, ötelenmek düşüncesiyle ve gözüyle bakılıp “tu kaka” sıfatıyla etiketlendirilen kurumlarımız.
Yazık!
Onlar da bu memleketin bir parçasıdırlar da!
Ha bu gün varız, ha yarın yok uz!
Bu dünya kimseye kalmaz ama tarihçiler de boş durmaz!
***
Yeni çıkan bir yasayla, Sayın vekillere, çakarlı araç ve geçiş üstünlüğü verilmesi vatandaşlar arasında oldukça dikkat çekmiş!
Ne diyor vatandaş?
Bizi temsil edip, bizim sorunlarımıza çare olacak olan bu Sayın vekiller, vatandaşın yanına zor gelirken bir de geçiş üstünlüğü alırlarsa, bizlerin yanına acaba ne zaman uğrarlar, merak ediyoruz diyorlar!
Ne diyelim?
Çözülmesi gereken bir sürü dert ve sorun var olup beklerken, çakarlı araç ve geçiş üstünlüğü hayırlı olsun bakalım.
Allah kazasız etsin.
Var mı başka diyecek?
***
Son yerel seçimlerden sonra, AKP’nin seçim kaybettiği bazı Metropol il belediyeleri, ekonomik anlamda destek bulamadıkları için sıkıntı çekiyorlarmış!
İktidar tarafından bu belediyelerin adeta cezalandırıldıklarını söyleyen vatandaşlarımız da, bu tutumu hiç doğru bulmadıklarını ifade ediyorlar.
Sonuçta, hizmet görecek olan seçim kazanmış bir partinin mensupları değil, bütün partilere oy veren o coğrafyanın insanlarıdır, yani bizim insanlarımızdır.
“Bu tutumu da doğru bulmuyoruz” diyorlar!
Seçmene ve insana saygı yoksa zamanı geldiğinde, bizden de o kadar destek alırlar, diyorlar.
Peki, bu bakış ve uygulama sizce doğru mu?
Ben şahsen doğru bulmuyorum.
Hele/hele kamu bankalarının böyle bir siyasi tutumunu, bu ülkenin bir vatandaşı olarak da, ilk defa görüyorum ve duyuyorum.
Yazık!
Kim olursak olalım, hepimiz bu geminin yolcularıyız!
Yani bu vatanın evlatlarıyız!
Allah zeval vermesin.
***
Kısa da olsa vatandaşlarımızın sesini duyurmaya çalıştık.
Dilerim bütün dertleriniz ve sorunlarınız insana yakışır bir şekilde çözülür ve hep birlikte güleriz!
Selâm/sevgi/saygı bizden.