23 Nisan Milli egemenlik ve çocuk bayramınızı kutlar, nice bayramlara sevdiklerinizle birlikte sağlıklı olarak erişmenizi Ulu Tanrıdan niyaz ederim.
***
Bir zamanlar Merhum Barış Manço bunları şarkılarında dillendiriyordu!
Ne de olsa insanlık adına inkar edilmeyen yararları var.
Patates/soğan; kıymetlidir, değerlidir, emek verilerek, alın teri dökülerek üretilmiş bir yiyecek olup köylünün/çiftçinin de umududur.
Hem de ne umut?
Bazen para etmeyip çiftçilerimizi üzdüğü, kıvrandırdığı, bazen de fiyatlanıp bulunmaz Hint kumaşı gibi toptancıların suçlu (anarşist) gibi gösterilmesinde de büyük roller oynamıştır!
Ama sonuçta da üretilen kutsal bir üründür!
Çünkü fakir/ zengin demeden her kesin karnını doyurur.
***
Ne çare ki bu sene geçen yıl gibi ederini bulamamış ve satılamamış, köylünün/çiftçinin de boynunu bükmüştür.
Lakin enteresandır ki devlet tarafından da çiftçimiz mağdur olmasın diye satın alınıp, fakir/fukaraya dağıtılırken de, adeta reklamı yapılmıştır!
Hey Yarabbi sen nelere kadirsin ki?
Dün ne, bu gün ne?
Allah fakir/fukarayı ve köylüyü/çiftçiyi korusun!
***
Patates/soğan para etmezken; maşallah elektrik ve doğal gaz faturaları vahşi bir at gibi gemi azıya alıp adeta çıldırmasın mı?
Hem de nasıl, fakir fukara demeden ve de hiç de acımadan!
Vay be!
Ya yağ?
Beli ince şişelerde durup da, kırım/kırım kırıtan yağ?
Kaf dağının bulunmaz çiçeği gibi sırıtan yağ?
Kafasını yukarı kaldırmış kimseyi dinlemeyen çeri beyi gibi yükseklerden hoşlanan yağ!
Sanki arkalarında büyük bir güç desteği var da, ben kıymetliyim der gibi fiyatı durmadan artan yağ!
Bak sen şu işe!!!
Hem de durup/durup zamlanır ha?
Vay anasını?
Ama bu kadarı da olacak elbet canım.
Nasılsa teknoloji ve bilim çağı yaşıyoruz!
Dilerim yakın zamanda siyasiler buna da bir çözüm bulurlar elbet.
Ama o zamana kadar da sabredin ve de şükredin derim aziz kardeşlerim.
Yalnız, sakın rahmetli Nasrettin hocanın yonca misali olmasın ha!
***
Bunlar Türkiye genelinde yaşanırken peki ilimizde ne var?
Ne olacak ki?
Hızlı Tren dediler; sesler kısıldı beklendi/bekleniyor!
Raylı sistem dediler; kafalar karıştı ama yine beklendi ve de beklenecek diyorlar!
Kaleye asansör dediler; arkasında kimse durmadı, söz olarak yinelenmedi unutuldu gitti!
Şuhut yolu; hem de Sayın Bakanın ilçesi iken o bile senelerdir bitti/bitiyor derken bitmedi yarım kaldı! ( bu konuda da epeyi eleştiri var).
Yani bir şey yok mu?
Şimdilik yok gibi ama Allah büyük daha önümüzde uzun yıllar var!
El bet bir gün bir şeyler olacak!
Haa pardon kardeşim be bir tane var/var!
Devletin vatandaşı için yaptırmış olduğu şehir içi yolları oto park yeri olarak açıldı, büyüdü ve genişledi!
Neredeyse şehir merkezinde kiraya verilmeyen cadde/sokak kalmadı.
Arabalar gelip sıra/sıra dizilip park ediyor ve de hiç trafik düzeni de bozulmuyor!
Vay anasını!
Ya yapılan oto park yerleri?
Oraları pek dikkate alan yok. Yönlendiren de yok.
Çünkü buraları herkesin gözü önünde!
Peki, Para/ pul falan?
Yalnızca saat başı çok az miktar ücret alıyorlar. Bir taraftan da istihdam yaratıyorlar!
İyi/iyi, peki bu yasal mı?
Bizim bildiğimiz eski yasalara göre yasal değil.
Ama bu sistemine göre bunu bilemem.
Çünkü bir gece de bir kararname ile her şey olup çözümleniyor!
Lakin şehir merkezlerinin yollarının alınamaz/satılamaz ve de kiraya verilemez diye bir zamanlar yasası vardı.
Hele bir soruşturalım bakalım. Çünkü vatandaştan epeyi bir şikayet geliyor.
***
Böyle bir konuya girmişken, Örnek evler sakinlerinden de şikâyetler var!
Onlara bunu dillendireceğime dair de söz verdim.
Ve tabii ki ben de şikâyetçiyim.
Öyle bir olay yaşanıyor ki hayret edersiniz!
Aynı iki inatçı keçinin bir geçitte birbirlerine yol vermemesi olayı gibi!
Saat 20’den sonra Fatih Gümüş Caddesi boydan boya çift sıra araba park yeri oluveriyor.
Hele saat 21 veya 22 den sonra, cadde de iki araba karşı/karşıya geldiğinde gel geçebilirsen geç bakalım, mümkün mü?
Kim kime yol verecek hee?
Yakın zamanda bunun da kokusu çıkar zaten!
O nedenle her hangi bir kazaya veya kafa göz yarmaya gidilmeden buna bir çare bulunması şart.
Örneğin; bir hafta sağ gidiş, bir hafta sol geliş park yasağı konulmalı gibi.
Orada ikaz levhası olmasına rağmen dinleyen veya buna uyan da yok.
Bu durumu yetkililerin bilgisine sunmakta yarar görüyorum.
Şimdilik bunlar, değerli okurlarımız.
Gülen yüzleriniz solmasın inşallah.
Sevgi/saygı bizden.