Öyle bir dönemlerden geçiyoruz ki…
Allah devletimize ve milletimize zeval vermesin.
Hani Atalarımız der ya; “hırs öne geçince, akıl baştan gidermiş” diye!
İşte aynen böyle!
***
Tek soru?
Ülkemizi istilaya kalkan bu yedi düvel; 250 bin şehit ve kayıp verdiğimiz, tarihe geçen şanlı “Çanakkale Savaşlarını” kazanamadıkları halde İstanbul’a giremezlerken, bunlar nasıl oldu da İstanbul’a girip de ülkemizi istilaya kalkıştılar?
İstanbul’a nasıl geldiler ve Padişah Mehmet Vahdettin 640 yıllık bir şanlı imparatorluğun başında iken, neden ülkeden kaçtı?
Meraklısına!
Bunun bilinmesinde yarar görüyorum.
Bu aslın da; ülkemizi istila eden kuvvetlerin başı olan, işgal kuvvetleri komutanı General Harington’un anıları adlı kitapta var!
Okumak isteyene!
***
KÖYLÜ:
Geçenlerde sabah haberlerinde siyasi bir yetkili medya önünde sohbet ederken; “ Köylünün elinde Iphone telefonu bile var, hem de 4-5 bin liralık!
24 taksitle aldıkları bu telefonda internetleri bile var!”
Şeklinde yorum yaparken inanın içim yandı.
Büyük sıkıntılar çeken köylümüzü böyle bir bakışla görmeleri, sanki hiç sıkıntıları yokmuş gibi, bu tür örneklerle ifade etmeleri hiç de hoş değil.
Yazık!
Takdir sizlerin ama…
Şu unutulmasın ki; M. Kemal Atatürk’ün dediği gibi “ Köylü bu milletin efendisidir”!
Köylü varsa ekmek var..!
Ama yoksa hayat bile yok bilesiniz.
“ Karnı tok olan, açın halinden anlamaz” dedikleri gibi!
Zamanın berrinde birisi bakın ne demiş!
Hey şaklaban…
Krala söyle, halk çıplak!
Vay be…
Demek ki tarih tekerrürden ibaretmiş!
***
A. AJANSI:
Ne iştir ki?
Şu menfur pandemi nedeniyle kendi ülkemizde var olup sıkıntı çeken emeklinin, işsizin, atanamayanın, esnafın ve köylünün, daha nicelerin dertleri/sorunları ele alınması gerekip, onlarla röportajlar yapılıp feryatlarını dile getirmek gerekirken…
Ne işin var senin taaa 8 bin küsür kilometre ötede bulunan Japon halkıyla pandemi röportajları yapmak için oralara kadar gitmeye?
Dertli, sıkıntılı senin burnunun dibinde be kardeşim!
Aşkolsun Anadolu Ajansı!
***
M. İNCE:
Bu günlerde siyasi zemine yeni bir halka daha katıldı!
Hem de ne halka?
Bütün gözlerin açılmasına neden olan, hatta şaşı baktıran bir halka!
Sanki gökten zembille inmiş gibi!
Sanki” bulunmaz Hint kumaşıymış gibi”!
Yazık!
Bununla ilgili kiii…
Bu kişiye yıllarca sıcak bakan ve destekleyen biri olarak, bu konudaki yazımı biraz daha detaylı olarak hafta içinde sizlere sunacağım.
Ama kısaca şunu söyleyebilirim!
Söylemine göre gençlik kolları başkanlığı yaptın!
İl başkanlığı yaptın.
Milletvekilliği yaptın.
Grup başkan vekilliği yaptın.
Her kese nasip olmayan “ Cumhurbaşkanlığı adaylığı” gibi onurlu bir görev yaptın!
Daha ne istersin be belalı?
İşte bu!
Atalarımız ne demiş?
“Bela geliyorum demez” demiş!
***
Bence bu konuların içindekilerin hepsi usulen de özür dilemiş olsa; bunların hepsinin de özrü kabahatinden büyüktür!
Büyüktür be kardeşim vallahi büyüktür.
Bir rivayete göre; Namık K. in padişaha el atıp da; “affedersiniz padişahım sizi kerimeniz zannetmiştim” diyerek özür dilediği gibi!
Takdir sizlerin.
***
Gülen yüz her zaman güzel olur!
Gülen yüzleriniz solmasın inşallah.
Sevgi/saygı bizden değerli okurlarımız.