Hani her zaman dillendirmeye ve arada bir tartışmaya çalışırız ya; “Emek en yüce değerdir” diye…
Hem de ne değerdir, bir bakalım ve onun da kıymetini bilelim.
Bu arada geçmiş gün yaşadığımız “emekçi bayramı” da tüm emekçi insanlarımıza kutlu olsun.
Çünkü emek içersinde bir kere alın teri vardır!
Alın teri haktır/helâldir!
O alın terinin getirisi içersinde, istihdam/üretim ve de ihracat vardır!
Yani ülkemiz ve insanları adına o kadar çok kutsal olan bir yapı vardır ki…
Hem insanımız, hem çalışanımız, hem de devletimiz kazanır.
Yani; istihdam, üretim ve ihracat olayı!
Ekonomi anlamında olmazsa olmazlardan olduğu gibi, taçlandırılması gereken yapıdır.
Ama nerede?
Hani?
İşte bu iyi yapılırsa iyi, iyi yapılmazsa kötü olur ki…
Ülke insanı ve ekonomisi de buradan beslenir veya hastalanır!
Yani ekonomik ve istihdam sıkıntısının, bu günlerde olduğu ve görüldüğü gibi!
Ah be kardeşim?
Düzgün yap/bilerek yap/akılcı yap, yap da hepimiz alkışlayalım veya hepimiz de bunun sıkıntısını iş bilmezler adına çekelim/ tartışalım veya demokrasinin gereği değiştirelim.
Ta ki doğruyu yapıncaya kadar!
Yoksa hani derler ya; “ yedi bayram anamız ağlar” diye!
İşte aynen öyle!
***
Şimdi ilimize şöyle bir göz atalım bakalım.
Ne varmış, ne yok olmuş veya bu konuda neler yapılmış/yaşanmış?
Hani her zaman siyasiler diyor ya?
“Biz bu memlekete büyük hizmetler yaptık” diye!
Şimdi ben de soruyorum:
Üretim, istihdam ve ihracat adına ne yaptınız?
Var mı?
Bana göre yok.
Eğer böyle sektörler varsa ki var…
Hepsi de iş adamlarımızın büyük gayreti ve bilinçli hareket etmesi adına var.
Var olsunlar ve de yücelsinler…
Çünkü bunlar takdire şayan bir olaydır.
Sonrası, var olan üretim ve istihdam alanlarını özelleştirme adı altında neden yok ettiniz?
Bu alanların kapanmasıyla birlikte var olan göçü niye önleyemediniz ve belediye sayımız 108 den 58’e, milletvekili sayımız ise 7’den 5’e kadar düştü?
Bilmem ilginizi çeker mi?
***
Bakın size ilerde yaşayacağımız önemli bir olayı da hatırlatmak isterim!
Sakın hafif bir olay diye lütfen eslemeyin.
İlimizde ki göller, yani; balığıyla/sazıyla/kındırasıyla/kamışıyla/avlanma getirileriyle var olan insanlarımızın geçim kaynağı olan göller!
İmdat vermeye başladılar bile.
Akşehir gölü, ceddinize rahmet, gitti!
Şimdi de sırada Eber gölü var Eber!
Yani binlerce insanımızın geçim kaynağını temin ettikleri, ekmek parasını kazandıkları yer.
Eğer bu da önlem alınmazsa “ Abbas yolcu” misali sırada!
Lütfen önlem alın.
Araştırın, bakın ve bu koca göle lütfen sahip çıkın.
Yoksa bir göç dalgası daha yaşarız ki bu da doğru bir olay olmaz.
Şimdilik yağışlar nedeniyle sağlıklı ama ya yarınlarda ne olur bunun adı belli.
***
Diyeceğimiz sıkıntı veren unsurlardan bazıları kısaca bunlar.
Bakalım nasıl bir fısıltı gelecek, ben de merak ediyorum?
Eleştirmek ve ilimiz adına eksiklikleri görüp yazmak/paylaşmak bizim görevimiz.
Yazılarımızı okurken de lütfen bize kızmayın.
Bunlar ilimizin ve insanlarımızın yaşadığı ve daha da yaşayacağından maada önem arz eden olaylar.
Bunu da kısaca ancak böyle dillendirebiliyoruz.
Amacımız bağcıyı dövmek değil, hep birlikte üzüm yemek.
Her şey ilimiz ve insanları için, bunu da hepimiz biliyoruz.
Yazılarımı okurken lütfen bana kızmayın ve lütfen gülümseyin.
Bakın doğruyu nasıl görecek ve bize hak vereceksiniz bir deneyin.
İşte bunun için, “iyi olursa iyi olur”!
İnşallah yarınlarımız da hep birlikte iyi olur.