Siyasi ittifaklara baktığımızda; bir tarafta AKP, MHP ve BBP’ den oluşan “Cumhur İttifakını”, diğer taraftan baktığımızda da, CHP, İYİ Parti, Saadet ve DP’den oluşan bir “ millet ittifakını” görmekteyiz!
Ama yeni oluşan Gelecek Partisi, Deva ve Memleket Partilerinin dışında da, parlamento da temsil heyeti bulanan bir de HDP yani Halkların Demokrasi Partisi de bulunmaktadır.
Bu meyanda seçimlere katılacak olan ama adı var olup da halk desteği az görülen birçok parti daha bu seçimlerde tabii ki katılımcı olarak yerini almış olacaklardır.
Bazı yeni kurulan partilerin, Millet ittifakının çizdiği yol haritasını beğenmekle birlikte, Sayın Erdoğan’a destek vermeyeceklerini açıklamaları ama millet ittifakı içersinde de şimdilik yer almayacaklarını ifade etmeleri, siyasi haritanın da ne şekilde çözüleceği merak konusu olduğu gibi, bir kaos oluşturabilir şeklinde düşüncelerin de varsayımlı olduğunu düşünmek mümkün.
Bu durumda çıkacak olan Cumhurbaşkanı adayları içersinde adayın birisinin Sayın Erdoğan’ın olacağı MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli tarafından açıklanmasıyla birlikte; millet ittifakının adayı da henüz belli olmamıştır ama adayın belirlenmesi ve adayın bu katmanlar tarafından hem fikirlilikle kabul edilmesi de oldukça sıkıntılı görünmektedir.
***
Bu seçimlerin enteresan bir şekilde sonuçlanacağını, kamu araştırmaları sonucu mevcut yapının kaybedeceğini ifade eden bu siyasi birliktelik, bakalım ne yapacaklar?
Her biri yukarıdan atıp tutmasına karşın, ileriye dönük siyasetin, özellikle de siyasi hırsın neler getireceği de hiç bilinemez.
Çünkü siyasette hiçbir zaman 2+2 dört etmemiştir!
Bu da bizim ülkemize has bir özelliktir!
Detaylandırmayı pek düşünmüyorum ama ilk yapılan başkanlık seçimlerinde bir Sayın Ekmeleddin olayını lütfen anımsayın!
Lastik daha yola çıkmadan patlamıştır ve seçim kaybedilmiştir.
Bunda da Türk siyaseti adına vebali olanlar utansın!
***
Bana göre; bu adayların belirlenmesinde; siyasi kurum yetkililerinin aday ismi tartışmalarından ziyade, göstermek istedikleri her aday için kamuoyu araştırmalarına yönelik bir isim belirlemeleri ve bunlarında, kamuoyunun bilgisine ve tercihine sunularak, en fazla destek alan kişinin de, koşulsuz aday olarak destekleneceğine dair bir mutabakat belgesin hazırlanması en doğru hareket olacaktır.
Kamuoyu araştırması sonrası belirlenecek bu adayın da, öncesi/sonrası olmaz!
Vakit varken bu da seçmenler içersinde çalışma adına yerini almalıdır.
Yoksa her kafadan bir ses çıkarsa ve de ayrışmacı bir yapıya gelinirse bu lastik de patlayabilir!
Demokratik bir şekilde yapılacak olan bu aday belirleme de en güzel yöntem olacaktır.
***
Çünkü Sayın Akşener’in dünkü açıklamasının altında yatan düşünce bana göre biraz sıkıntı yaratacak gibidir!
Çünkü daha şimdiden Başbakan adayı olarak diğer partilerinde önünü ve beklentilerini kesmek gibi bir anlam ortaya çıkmaktadır!
Bu bana göre erken bir söylemdir!
Çünkü aşılması gereken birçok sorun vardır.
Başta, parlamenter yapıyı oluşturmak olduğu gibi, vatandaşların da sorunlarının çözümüne göre hazırlanacak olan bir çözüm programı daha kamuoyuna yansıtılmamıştır.
Önce, adına ne derseniz deyin, bir sorun çözme Skalası veya manifestosu hazırlanmamıştır!
Söylenenler hep vaat niteliğindedir.
Vatandaş veya seçmen de bunu kolay/kolay yemez!
***
Ne diyor Sayın Akşener?
“ biz şimdiki gibi bir partili Cumhurbaşkanı istemiyoruz”!!!
Ben Cumhurbaşkanı adayı değilim ama Başbakan adayıyım” diyor.
Yani bu aday Kılıçdaroğlu da olsa, daha şimdiden hayır anlamına gelecek bir imaj yaratmıyor mu?
Çünkü Sayın Kılıçdaroğlu da partili bir genel başkandır.
Partili Cumhurbaşkanı adayı olmayacaksa, tabii ki partili bir başbakan da olmaz gibi bir bakışı, bir anlamı o zaman nereye koyacaksınız?
Arada ne fark var ki?
Bu mesaj da dikkate alınmalıdır.
Ama şöyle demiş olsa, bana göre de en doğru beyanatı vermiş olacaktı!
“Ben dönüşümlü olarak Başbakan adayıyım”!
Çünkü bütün partiler, daha doğrusu seçimden birinci çıkan parti genel başkanları da bunu bekleyebilir.
Diyeceğim şu ki:
“Dereyi görmeden paçaları sıvamak” hiç de doğru değildir.
Ama seçimlerden sonra bu dönüşümlü Başbakanlık tartışılır ve ortaya da bir görüş tabii ki çıkar.
Çıkacağından da eminim.
***
Evet…
Kamuoyu ve seçmen içersinde değişim bekleyen milyonlar vardır!
Dilerim akıllı ve mantıklı bir yol çizgisi yapılacağı gibi, sorunların çözümü ile de bir ittifak projesi hazırlanır ve mutlu sonuca varılmış olur.
***
Gülen yüzleriniz solmasın inşallah, değerli okurlarımız.
Sevgi/saygı bizden.